Skip to content Skip to footer

Black Panther: Wakanda Forever İnceleme

Black Panther: Wakanda Forever’ın çıkışı ile birlikte Marvel sinematik evreninde faz dördün sonuna geldik. Çok fazla dizi izledik. Hem sevdik hem nefret ettik. Yeni karakterlerle tanıştık ve özlediğimiz karakterleri gördük. Bütün bunların ortasında biraz da Marvel’dan uzaklaşmaya başladık çünkü ne yaptıklarını anlayamadık. İyisiyle kötüsüyle bitiriyoruz derken Wakanda Forever çıktı karşımıza. Birçok yönü kuvvetli olan filmi beğenmek ve beğenmemek arasında gidip geliyorum. Ancak bir şeyi kesinlikle çok iyi yaptıklarını söylemek istiyorum. Chadwick Boseman için yapılan güzel uğurlama tüyleri diken diken etmekle kalmadı aynı zamanda gözleri de hafif yaşlı bıraktı. Bu yazımızda Black Panther: Wakanda Forever’ı inceleyeceğim. Bunun yanında Türkiye’de bence ölmüş olan sinema kültürüne de birazcık değineceğim.

Eski Tadı Yakalayabildik Mi?

Endgame’den beri çok iyi bir Marvel filmi henüz izleyemedik. Faz 4 boyunca izlediğimiz filmler çoğunlukla yeni karakterleri tanıtan ya da nostaljik etkiler bırakan filmler oldu. Ancak Wakanda Forever benim için iki taraftan da sıyrılmış olan bir film oldu. Bir devam filmi olduğunu hissettirirken yeni bir film olduğunu da hissettirmeyi başardı. Marvel’ın son yıllarda yaptığı rengarenk komedi-aksiyon filmi havasından çıkması da beni mutlu etti. Film yine çok renkli ancak bu renk kostümler ve mekan tasarımları ile uyumlu bir şekilde ilerliyor. Komedi var ancak ciddi olması gerektiği zamanlarda ciddiyetini bozmuyor. Üzmesi gerektiği yerde size acımıyor ve ağır sahneleri ile sizlere saldırıyor. Gerçekçi diyalogları ve karakter gelişimi ile sizi filmde tutmayı başarıyor diyerek bitirmek istiyordum ancak film bitmiyor. Süresi kısmen uzun olan Wakanda Forever, izlerken sıkmıyor ancak maalesef daha kısa olabilirmiş dedirtiyor. Bütün bunların yanında film hoştur ki eski Marvel tadını veriyor. İzlemek için gün saydığım filmlerin olması umudunun meşalesini yakıyor.

Wakanda Forever

Filmin ismi sadece Wakanda Forever olsaymış daha doğru olurmuş. Film boyunca Black Panther’ı gerçekten çok kısa bir süre görüyoruz. Sürekli onun üstüne konuşuluyor ve hikaye onun üstüne akıyor gibi görünse bile aslında durum tam olarak öyle değil. Black Panther’ı oynayan Chadwick Boseman aramızdan maalesef ayrıldı. Bunun derin üzüntüsünü her zaman bir yanımda taşıyor olacağım. Chadwick’in vefatından sonra Marvel, T’challa karakterini oynamak için yeni bir oyuncu seçmeyeceklerini ve hikayenin farklı bir yönde ilerleyeceğini zaten önceden duyurdu. Bu konuda senaryo çok başarılı işlenmiş. Film sadece Black Panther’a değil bir çok karaktere odaklanıyor. Shuri, Okoye, Ramonda ve yeni kötü karakterimiz Namor gibi bir çok karakter gözlerimizin önünde gelişiyor. Hikayenin gittiği bu nokta beni çok mutlu etti. Birden fazla karakterin film boyunca geliştiğini görmek uzun zamandır başaramadıkları bir olaydı. Bu konuda yönetmenin hakkını vermek gerekiyor. Umarım onu daha fazla projede görme imkanı buluruz.

Kostümler ve Müzikler

Black Panther serisinin ilk günden beri en çok önem verdiği iki nokta kesinlikle görseller ve müzik oldu. İlk film için Kendrick Lamar’a filme özel albüm yaptıran Marvel bu film için de işini ciddiye almış. Hatta bu konuya o kadar önem veriyorlar ki uzun süredir şarkı çıkartmayan Rihanna ile anlaştılar. Film boyunca müzik ve sahne uyumu bir kez olsun kötü gelmiyor. Aksiyonu, hüznü, heyecanı bütün duyguları tam olarak yansıtan müziklere ev sahipliği yapıyor. Bütün müziklere ulaşmak isteyenleri buraya alalım. Kostümler ve mekan tasarımı ise zaten her zaman Marvel filmlerinin çok üstündeydi. Şahsen Iron Heart’ın zırhı dışında bir tane kötü kostüm veya zırh yoktu. Film boyunca görsel şölen yaşatan bir çok sahne vardı ve her biri beni büyülemeyi başardı.

Namor

Alfred Hitchcock’un da söylediği gibi bir filmde kötü adam ne kadar iyiyse, film de o kadar iyidir. Namor ilk duyurulduğu zaman hiç heyecanlanmamıştım. Özellikle ilk filmde Killmonger gibi muazzam bir kötü adam olunca onun çok altında olacağını düşünmüştüm. Ancak uzun süredir bu kadar yanıldığımı hatırlamıyorum. Öncelikle oyuncu seçimi harika olmuş. Namor, konuşması, görünüşü ve oyunculuğuyla adeta bir başyapıttı. Hikayesi güzel işlendi ve motivasyonu gerçek hissettirdi. Onu anladım ve onunla bağ kurabildim. Ne yapmak istediğini bilen ve bunun için elini ardına koymayan bir kötü adam izlemek her zaman güzeldir. Namor’un bulunduğu bütün sahneleri bayılarak izledim desem yalan olmaz. Umarım ileride bu şekilde daha fazla kötü karakter karşımıza çıkar.

Türkiye’de Sinema ve Son Düşünceler

Film hakkında son düşüncelerimi söylemeden önce bence uzun süredir ölmüş olan sinema kültürüne değinmek istiyorum. Uzun süredir Türkiye’de bu konuda tekelleşme vardı. Zamanla rekabetin olmadığı bir sektöre dönüştü. Bunun sonucunda kalite her geçen gün azaldı. Özellikle pandemi sonrasında başlayan ekran karartma işi inanılmaz şekilde canımı sıkıyor. Hangi salonda gidersem gideyim filmi karanlık izlemek zorunda kalıyorum. Bunu düzeltmelerini istediğimde ise her zaman kem küm ediliyor. Özellikle renk paleti koyu olan ve çok fazla akşam sahnesi olan filmleri zaten izleyemiyorsunuz. Sırf bu sebepten uzun bir süredir sinemaya gitmiyordum. Sonra bu salonların rengi ve ismi değişti. Belki dedim bir şeyler değişir. Ancak yine karanlık perde ile hayallerim suya düştü. Ateş pahası olan bilet fiyatlarının yanında kötü bir deneyim olunca insanın gerçekten çok canı sıkılıyor. Bunun yanına salonda film izlemeyi bilmeyen insanlar da eklenince kalkıp gitmek istiyorsunuz. Film boyunca susmayan arkadaş gruplarına denk gelince yapılması gerekenler konusunda tavsiyelere açığım.

Black Panther: Wakanda Forever’ı anladığınız üzere çok iyi bir şekilde izleyemedim. Su altı sahneleri başta olmak üzere birçok sahnede ne olduğunu seçmek için can cekiştim. Arkamda bulunan arkadaşları susmaları konusunda uyarsam bile daha çok ve daha sesli konuşmaları ile karşılaştım. Bunlara rağmen filmi sakin bir şekilde bitirdim ve en azından filmden memnun bir şekilde ayrıldım. Wakanda Forever kaliteli bir süper kötüye sahip iyiye yakın bir Marvel yapımı. İlk filmi beğenenlerin bunu da beğeneceklerini düşünüyorum. Sinemada izlemenize çok gerek olmadığını da belirtmek isterim.

Leave a comment

0.0/5