20 Nisan’da ikinci oyunu çıkan çok sevgili Coffe Talk, bir barista hikayesi. Bu yazıda önce kısaca ilk oyundan bahsedip daha sonra ikinci oyunun detaylı bir incelemesini yapacağım. Spoilersız inceleme yapacağım.
Episode 2, ilk oyunun devamı niteliğinde olduğundan ilk oyunu oynamadan ikinci oyun anlaşılmayacaktır. Fakat oyunu almadan önce fikir edinmek istiyorsanız, okumaya devam edin!
Coffee Talk
20 Ocak 2020 yılında Toge Productions tarafından piyasaya sürülen bir oyun. Ara sıra kahve demlediğiniz ama genellikle müşterilerle sohbet ettiğiniz bir baristasınız. Seçim yaptığınız herhangi bir şey yok. Yalnızca okuyor ve müşterilerle sohbet ediyorsunuz. Coffee Talk için neredeyse visual novel diyebiliriz. Bu kafe yalnızca geceleri geç saatte açık olan bir mekan. O halde enteresan karakterlerle tanışacağınıza hiç şüphe yok. Olayların geçtiği evrende elfler, succubuslar, vampirler ve daha nice çeşitli yaratıklar bulunuyor. Tamamen kendiniz olabileceğiniz bir oyun diyemeyiz. Yalnızca istediğiniz ismi seçebiliyorsunuz. Buna rağmen baristanın olabildiğince tarafsız bir kişi olduğunu söyleyebilirim. Coffee Talk hikayeye önem veren bir yapıda olduğu için karakterlerin arka planları oldukça iyi yazılmış.
Oyun Tasarımı
Piksel tasarımı ve indie havasıyla sizi gerçekten içine çekiyor. Kafeyi yalnızca barın arkasından görebiliyorsunuz. Dışarıdaki gece görüntüsü ve geçen gölgeler doğal hissettiriyor. Lo-Fi türündeki müzikleri de ortama iyi uyum sağlıyor. Barista, yani siz, sol kenardaki telefonu kullanarak kafedeki müzikleri değiştirebilirsiniz. Bunun dışında tanıştığınız karakterlerin sosyal medyalarına göz atabilirsiniz. Fakat kahve demlemek için özel bir şey yapmanıza gerek yok. Yalnızca birincil, ikincil ve üçüncül bileşenleri seçmeniz yeterli. Oyun bu açıdan oldukça sade olmuş. Zaten tamamen hikayeyi ön plana çıkartmak için tasarlandığını söylemek yanlış olmaz sanırım. Eğer öğrenilecek yeni bir kontrol ya da demlenecek yeni bir kahve varsa bunu oyuncuya aktarışı tamamen kendi tasarımı ile. Oyuncuyu hiçbir zaman dünyadan çıkartmadan bir şeyler öğretebiliyor. Oyunun Türkçe dil desteği olmadığını da eklemek gerekiyor.
Coffee Talk Episode 2
Bu başlık altında yeni oyuna kısa bir bakış yapacağım. Yazının devamındaki başlıklarda detaylıca diğer yönlerinden bahsedeceğim. Episode 2: Hibiscus & Butterfly adı ile geçtiğimiz günlerde piyasaya sürülen Coffee Talk, geçtiğimiz üç sene içerisinde ilk oyunun üzerine oldukça şey eklemiş. Artık yeni karakterlerle tanışmanın vakti geldi. Ne var ki yalnızca iki yeni yüz görüyoruz. Episode 2 Eylül 2023 yılında geçiyor ve iki haftalık bir periyodu baz alıyor. Burasının olağan bir kahve dükkanı olmadığını siz de anlamışsınızdır. Çünkü diyaloglar doğal olduğu kadar anlamlı da. İlk oyuna nazaran şimdi daha akıcı ve çevreyle bütün konuşmalar geçiyor. Oyunun geçtiği evrene daha fazla ağırlık verildiğini görebiliyoruz. Özellikle gizemli bir olay baş gösteriyor. Gün geçtikçe ve siz doğru içecekleri servis ettikçe olay açıklığa kavuşuyor!
Karakterler ve Oyun Evreni
Öncelikle Coffee Talk geçtiği evren dolayısıyla karakter çeşitliliğine oldukça elverişli. Çünkü Seattle’da elfler ve vampirlerin olduğu bir dünyadayız. Dükkanı açmadan önce gazete manşetlerinde dünyanızda yaşanan olaylarla ilgili fikir sahibi olabiliyorsunuz. Geliştiriciler ilk oyundan bu yana dış dünyasına daha özenle yaklaşan Episode 2 için gizemli ufak bir hikaye tasarlamış..
İlk oyundan tanıdığımız eski dostlarımızın yanı sıra iki yeni yüz bizi bekliyor. Oyunun afişinde de görülebilen iki karakterden birisi bir satir diğeri ise banshee. Merak etmeyin, ne demek olduklarını bilmenize gerek bile yok. Karakterler kendilerini açıklıyor. Fakat onlara eklenen kişilikler fazlasıyla doğal. Spoiler vermeden aç.ıklamal gerekirse; her şeye burnunu sokan bir satirle tanışıyorsunuz. Buna rağmen kendisindeki gençliği ve neşeyi de anlayabiliyorsunuz.. Banshee için ise içine kapanık ve sosyal olarak pek de aktif olmadığını söyleyebilirim. Coffee Talk özellikle ikinci oyununda oyuncunun karakterlerle bağ kurabilmesi, kendilerine ayna tutabilmeleri için çalışmış.
Değişen ve Gelişenler
Episode 2 eski dostlarla buluşuyor gibi hissettirmesinin yanı sıra ilk oyunun üzerine koyduğu çok şey var. Hibiscus & Butterfly adından da anlaşılabileceği gibi menüye iki yeni malzeme eklenmiş. Bunlardan birisi hibiscus diğeri ise blue pea adında çaylar. Sevgili müşterilerimiz bu yeni çayların renklerini ve tatlarını çok beğeniyor. Bazen de renkli olmasına şaşırıyorlar.
Bir diğer yenilik, müşterilerle yani karakterler ile daha fazla etkileşime girmemize yardımcı olmuş. Kafede yere düşen ya da iletilmesi gereken nesneleri koyabileceğimiz bir çekmecemiz bulunuyor. Eğer doğru zamanda nesneleri karakterlere teslim eder ya da nesneleri bazı karakterlere vermeyi seçerseniz olayların gidişatının değiştiğini göreceksiniz. Bu da oyuncu olarak bizlerin hikayeye katkı sağladığı anlamına geliyor. Sonuç olarak ilk oyuna nazaran Episode 2 içerisindeki baristalık görevimiz seviye atlamış oluyor. Oyun yine de sizin diyalogları seçmenize izin vermiyor yalnızca nesneler yoluyla hikayenin yoluna ufak katkılarda bulunuyorsunuz.
Daha önce oyun içerisinde bir telefonumuz olduğundan ve onun kontrollerinden bahsetmiştim. Bu telefona eklenen yeni özellikler de var. Ve tabii ki playlist değişmiş. Üstelik arka plana dikkat ederseniz, küçük bir sürpriz ile karşılaşabilirsiniz. Telefona eklenen bir diğer yenilik de sosyal medya olarak kullanılan Tomodachill uygulamasındaki hikaye kısmı. Bu kısma ara sıra göz gezdirmelisiniz, tatlı referanslar ile karşılabilirsiniz.
Baristaya yani oyuncuya daha fazla monolog eklenmiş. Bu monologlar dışında karakterlerle olan ilişkimizin de geliştiğini görebiliyorsunuz. Sizi okurken düşündürecek şekilde anlamlı yazılmış kahve sohbetleri bekliyor.
Ayrıca 32 yaşında hayata gözlerini yuman ve Coffee Talk’ın yaratıcısı olan Mohammad Fahmi’yi de anmayı unutmuyorlar.
Sonuç
Evet sonuç olarak, Coffee Talk belki bir görsel şölen ya da oynanış dehası değil. Hatta belki birçoğunuzun beklentilerinin de altında. Fakat “cosy” oyun severlerin ve hikayeye önem verin deneyimlemesi gereken bir yapıt. Ne var ki oyunun bir visual novel olması maalesef sizi sıkabilir. Fakat kendinizi bu dünyaya kaptırırsanız, bu kısacık oyunda kendinizi bulabilirsiniz. Geçtiğimiz üç sene içerisinde çizgisini bozmadan yarattığı dünyayı genişletebilen ender oyunlardan birisi Episode 2.
Daha fazla “cosy” oyun öğrenmek istiyorum diyorsanız, buradan ulaşabilrsiniz!
