Skip to content Skip to footer

Güç Yüzükleri İnceleme

İyisiyle kötüsüyle Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzüklerini bitirdik demek isterdim. Ancak maalesef daha çok kötüsüyle bitirdiğimiz bir yapım oldu benim için. Burada aslında kendimi de suçlamak istiyorum. Çünkü beklentim çok yüksekti. Gerçekten beklentiyi her zaman düşük tutmak gerekiyor ki hayal kırıklığı yaşamayalım. 8 bölümlük ilk sezonun ardından ikinci sezonu heyecanla bekliyorum diyememek beni gerçekten çok üzüyor.

Güç Yüzükleri dizisi için ilk iki bölüm inceleme yazısı yazmıştım. O yazıda bahsettiğim oyuncu seçimleri, müzik, görseller gibi konulardan bu yazımda bahsetmeyeceğim. Bunun sebebi de o konuda görüşlerimin değişmemesi. Hala daha bu konularda dizinin mükemmel bir iş başardığına inanıyorum. Henüz okumadıysanız bu linkten o yazıma da göz atabilirsiniz. Bu yazı ise spoiler ve daha çok eleştiri içerecek. Şimdiden Güç Yüzükleri İnceleme yazım için herkese keyifli okumalar.

Aslında Ne Yapsanız İzlerdik

Herhangi bir dizi ya da film yapımcısı bu evrende üzerimize ne atsa izlerdik. En azından ben böyle düşünüyorum. Önümüze “Alın bu Orta Dünya. İçinde Elfler de var. İki tane de herkesin tanıdığı karakter koyduk. İzleyin işte.” kafasında yapılan bir yapım konulmadığı sürece de gayet memnun bir şekilde ayrılırdık. Amazon ise bunu düşünerek bir dizi hazırlamış. Dizi boyunca zaman ve mesafe kavramları yok sayılmış. İki olay arasında yıllar mı var günler mi var anlamak çok zor. Meteor adamın kimliği ve Sauron’un kim olduğu sanki çok gizli bir bilgi gibi saklanıyor ama daha ilk iki bölümden herkes bu soruların cevabını anlıyor. Durum böyle olunca son bölümde bir gizem açığa çıkmamış oluyor. Hatta senaristler bu konuları çok gizlediklerini düşünmüş olmalılar ki dizi sadece buna odaklanıyor. Dizinin ismi Güç Yüzükleri ama yüzükler final bölümünün son 10 dakikası içerisinde yapılıyor. Powerpuff Girls yapıyor gibi 5 dakika hasbihal ettikten sonra bir anda karşımıza Güç Yüzükleri çıkıyor.

Bir Şeyler Hep Eksik

Dizi 8 bölüm ve her bölüm minimum bir saat sürüyor. 8 saatlik bir yapımda sürekli bir şeylerin eksik olması büyük bir başarı. Bu sorunun kaynağı ise dizinin zayıf bir senaryoya sahip olması. Çok fazla doldurma sahne var. Hatta sadece doldurma sahne değil doldurma bölümler var. İlk iki bölüm, altıncı bölüm ve final bölümünü izlerseniz de diziye tamamen hakim olabilirsiniz. İhtişamlı şehirler var ama içinde yaşayanlar yok. Sanki açık dünya bir oyun oynuyorum ama yapımcıların bütçesi az. Bütün parayı açık dünyaya harcamışlar ama bir şehre girdiğinizde sadece iki kişi ve bir ev var. Müthiş güzellikte bir Numenor var dizide. Ancak içinde sadece bir pazar yeri var. Halbrand orada dayak yiyor, askerler eğitimlerini orada yapıyor, demirciler kılıçları orada dövüyor. Her şey daracık alanda oluyor. Dizide yer alan bütün mekanlar için aynı şey geçerli. Yeni bir mekana girildiğinde ihtişamlı şekilde on saniye çevreyi gezdikten sonra gelişen bütün olaylar çok küçük bir alanda gerçekleşiyor.

Karakter Gelişimleri

Gelelim dizi boyunca en rahatsız olduğum konuya. Karakterlerimizin bir türlü gelişememesi ve sonra bir saniyede bütün gelişimlerinin tamamlanması. Bu konuya Kılayaklar ile başlamak istiyorum çünkü en komiği kesinlikle oydu. Kılayaklar bir bölüm boyunca arkada bıraktıkları insanlardan bahsettiler. Sonra Nori’nin babasının ayağı kırıldı ve “Biz size yardım edemeyiz kendi başınızasınız” dediler. Başlarından geçen sadece bir olay sonra ise “Kılayaklar birbirine destek olur beraber yaşarız, her şeyi beraber yaparız” diye nağralar atmaya başladılar. Daha iki gün önce bir taneniz adamın elinden tutup biz sana yardım ederiz demediniz. Arkada iki çocuğu ile bırakıp gittiniz.

Galadriel konusuna gelirsek de sanki karakteri her bölüm farklı biri yazmış gibi. Sürekli yükseliyor ve alçalıyor. Karakterin yükselmesi ve alçalması aslında normal ancak Galadriel bunu çok farklı noktalarda yapıyor. Miriel ile konuşurken sakin bir şekilde diplomasi yaparak onu ikna etmesi gerekiyor ama o tam tersine bir anda bağırarak ve aşağılayarak konuşmaya başlıyor. Hüküm Dağı patladığında daha çok yükselmesi gerekirken bir anda her şey benim yüzümden oldu diyerek bütün enerjiyi düşürüyor. Halbrand’ı üç bölüm boyunca onunla gelmeye ikna etmek için her türlü yolu deniyor ama enkazda onu aramayı aklından bile geçirmiyor. En azından son bölümde karakter gelişimini güzel bir şekilde tamamlamayı başarıyor. Umarım sonraki sezonlarda daha net bir karakter olarak karşımıza çıkar.

Son Söz

Güç Yüzükleri bence hala daha güzel bir yapım. Bu tarz büyük bütçeli dizileri çok sık izleyemiyoruz. Bu sebepten değerini bilmek istiyorum. Ancak bu şekilde devam ederlerse ikinci sezondan sonra çok fazla bekleyeni kalmaz. İzleyenler ise sırf evren için izler. Hatta bu sezon bile çok fazla kişi diziyi sadece evreni için bitirmiştir. Karakterlere daha çok odaklanmaları gerekiyor. İlla bir gizem üzerinden ilerletmeleri gerekmiyor. Ben Amazon’un dersini daha çok çalışacağına ve hatalarını düzelteceğine inanmak istiyorum. Diziyi bu kadar eleştirmemin en büyük sebebi ise potansiyelinin çok yüksek olması ancak potansiyeline hiç yaklaşamaması. Oyuncularınız iyi, görselleriniz güzel ve elinizde muazzam bir evren var. Umarım bu işin altından kalkmayı başarabilirsiniz. Lore konusunda daha detaylı inceleme isteyen yüzük kardeşlerim bu linke giderek Murat Sönmez’in incelemelerini izleyebilirsiniz. Kendisi her bölümü tek tek çok güzel bir şekilde inceliyor.

Leave a comment

0.0/5