Geliştirici Shedwork’ün uzun zamandır merakla beklenen oyunu Sable, The Legend of Zelda: Breath of the Wild’dan esintiler sunuyor. Dayanıklılık barından tırmanış şekline dek Zelda ile benzerlik gösteren oyun müzikal anlamda da bu etkiyi defalarca kez yansıtıyor. Peki Sable biz oyunculara beklediğimiz deneyimi sunmayı başarabildi mi?
Hikaye
Sable, Ibexii adlı göçebe bir kabilenin parçasıdır. Midden gezegenindeki her genç gibi Sable da klanını geride bırakarak The Gliding adlı bir geçit törenine hazırlanmaya başlar. Bu çetrefilli yol, Midden’ın gizemli topraklarından geçer. Sable, kum tepelerinin ardındaki nice yaşamı keşfedip bir bilinmezliğe yelken açar. Kendinden önce bu yolculuğa çıkan diğerleri gibi bir uçan bisiklet ve The Gliding adında bir taş verilir. Bu taş ise havada süzülmeyi sağlayan mistik bir taştır. Tüm bu faktörlerin ardından Sable, yepyeni bir yaşama doğru adım atar.
Oynanış
Sable, keşfi ön planda tutan bir oyun. Ibexii kampından çıkışın ardından uçan bisikletinizle yapacağınız her türlü keşfin kararı sizlere kalmış. Harita ileri boyutta tekrara düşse de ilgi çekici unsurlar da mevcut. Oyuna başlangıcınızdan kısa süre sonra gelen pusula iyileştirmeleriyle oyun tatlı bir heyecan kazanıyor. Issız çöl boyunca verilen görevleri yerine getirmeye başlıyorsunuz. Pusulanız her görev için sizin yanınızda. Keşfi seviyorum derseniz oyun bunu da sağlıyor, pusulayı az kullanmayı da tercih edebilirsiniz.
Sable’ın Midden topraklarındaki reşit olma yolculuğu arkaplanda güzel bir serüven barındırıyor. Yolculuk boyunca kendini arayışı ve kabilesine dönünce kendi hakkında vereceği karar merak uyandırıcı. Midden’da günlük yaşamın parçası haline gelen geleneksel maskeler var. Bu maskelerin her biri kültürel anlamlar taşıyorlar. Aynı zamanda gurur kaynağı olan farklı meslekleri temsil ediyorlar. Çeşitli görevleri tamamlamanız ve açık dünyadaki insanlara yardım etmeniz bu meslekler ile ilgili rozetlere kademeli olarak erişebilmenizi sağlıyor. Bir rozet türünden üç taneye sahip olduğunuzda bunları maskeye çevirebilirsiniz. Birden fazla maskeye de sahip olabilirsiniz. Bu maskelerden biri ya da daha fazlasıyla Ibexii kabilesine dönüşünüzde oyun bitiyor.
Bağımsız Yapımlarda Etkileyici Atmosfer Faktörü
Sable’ın keyifli yanlarından biri de uçan bisikletinizi sürerken gökyüzünde seyre dalmak. Odağınızda ufuk çizgisi varken açık dünyada bir dumana denk gelip işler yolunda mı diyerek kontrol etmeye gidebilirsiniz. İşte tam da bu şekilde pusulaya gerek kalmadan yolunuzu buluverirsiniz. Midden, sırlarla dolu çöl topraklarının ıssızlığında yer alan ve gelişmemiş yerleşimler içeren büyüleyici bir dünya.
Sable görsel tasarımları konusunda hayranlık uyandırıcı. Manzara, önemli olan anlarda derin siyah hatlarla benzersiz bir şekilde sunulmuş. Sanatsal açıdan çok başarılı bir oyun diyebilirim. Öğle saatlerinde başladığınız sıcak çöl yolculuğu, sıcak ve canlı renklerden sıyrılıp bir anda yerini gecenin karanlık tonlarına bırakıyor. Gece ve gündüz döngüsü oldukça sanatsal. Oyun fotoğrafçılığını seven oyuncular için güzel anlar mevcut.
Tat Kaçıran Faktörler
Ben Sable ile Steam Next Fest’te tanıştım. Çeşitli demoları deneyimleyebildiğimiz o festivalde gözüme ikinci çarpan oyundu diyebilirim. Demoyu oynadıktan sonra hemen istek listeme eklemiştim çünkü demosu dahi çok çekiciydi. Ardından Xbox Game Pass’e dahil olacağı duyuruldu. Heyecanla da bekledim. Oyun sabaha karşı saat 4 gibi açıldı. O saate dek bekledim, oyunu oynadım. Oyunun menüsü açılınca gelen o güzel şarkı heyecanımı daha da arttırdı. Sonrası ise biraz hüzünlü.
Oyunun ilk saatinin sonunda uçan bisikletimi sürerken ansızın yerin altına girip sürüklendim. Sürüklendikten sonra ise asla sürüklendiğim yerden çıkamadım. Tatsız bir bug diyerek oyunu kapatıp tekrardan açtım ama malum yerde kalmış son kayıt. Sağlık olsun diyerek oyuna en baştan başladım ama aynı sorunu çok kez yaşadım. Neyse ki sonraki seferlerde kayıt noktasından kurtarabildim oyunu ama can sıkıcıydı. Çok da söylenmeden keyif almaya odaklandım.
Açık dünya oyunlarından şikayet ettiğimiz pek çok zaman oldu son yıllarda. Tekrara düşen açık dünya köleliği pek çok oyunda eleştirdiğimiz bir faktördü. Ve sürpriz! Bağımsız bir yapım olan Sable da bunu yapmamızı istiyor. NPC’ler arasında sürüklenip oradan oraya getir götür yapıyorsunuz. Bildiğiniz açık dünya ameleliği. Yukarıda dediğim gibi keşif olanağı sunan görevler var ama birilerinin ricası için koşuştururken çok da yeterli gelmiyorlar. Bir bağımsız yapımdan çok çeşitlilik sunmasını bekleyen biri değilim. Fakat “şuraya git şunu yap, buraya git bunu yap” mantığında tekrara düşen oyunlar artık beni sıkmaya başladı.
Harcanan Bir Potansiyel
Sable’ın üzerine kurulduğu hikaye aslında heyecan uyandırıcı. Bir gencin reşit olma yolunda kendi hayatını keşfine tanıklık ediyoruz. Bunun üzerine basit mekaniklerle güzel bir oyun inşa edilebilirdi. Bunun yerine oyun bizi daha çok angarya işlere yöneltmeyi tercih etmiş. Demosunu oynadığını belirtmiştim, oyun demodan daha çok şey sunamamış.
Sable, PC sürümünde sorunlu bir oyun. Geliştirici Shedworks, kısa zamanda çıkacak bir yama üzerinde çalıştığını söylüyor. Demo sürümünde sorun yaşamadığım Sable, oyun çıkınca beni teknik olarak yordu. O kadar çok en son alınan kayıttan devam ettim ki anlatamam. Umarım kısa zamanda bu sorun tamamen çözülür.
Sonuç Olarak
Indie oyunları çok seven, destekleyen biriyim. Büyük umutlarla beklediğim Sable, bana beklediğimi sunamadı diyebilirim. Angaryalardan uzakta daha çok keşif odaklı bir yapım beklerdim. Oyuna kötü diyemem. Yoklukta gideri var diyebilirim. Xbox Game Pass’e dahil olması bir tık çekici hale getiriyor. Eğer oyun yokluğuna düştüyseniz ve Indie oyun seviyorsanız deneyimleyebileceğiniz bir oyun olmuş.
