Skip to content Skip to footer

Shazam! Tanrıların Öfkesi

Shazam ile ilgili konuşmadan önce size salı pazarında elma alırken yaşadığım bir konuşmayı aktarmak isterim.

Ben: Ustam bu çürük elmaları neden satmayı deniyorsun kim neden alsın bunları göre göre?

Pazarcı: Öyle deme kardeş alan alıyor. Yani millet Shazam filminin devamını bile izlemiş, çürük elmayı mı almayacak.

Tabi ki böyle bir konuşma gerçekleşmedi ama Shazam! Tanrıların Öfkesi filmi izleyenin ağzında bir çürük elma tadı bırakıyor. Umarım James Gunn bu Shazam ile devam etmez. Ufak bir not da iletmek isterim, eğer 13 yaş altında bir kardeşiniz, çocuğunuz veya tanıdığınız var ise izletebilirsiniz. Bu yaştaki çocukların seveceği bir film olarak düşünebilirsiniz. Ancak ben ilk filmi fena bulmayan birisi olarak ikinci filmi sevmedim.

Neyse, gelin filmin konusundan başlayıp eksik olan yanlarını ve neden sevmediğimi konuşalım.

Filmin Konusu

Filmde dünyadan intikam almak isteyen 3 tanrı kız kardeş ve onları durdurmaya çabalayan Bill Batson ile ekibinin savaşına tanık oluyoruz. Bu iki taraf filmde zaman zaman çatışarak zaman zaman da sözlü tartışarak karşı karşıya geliyor. Önceki filmle de alakalı olan yapım da Bill Batson’ın olgunlaşma sürecine, ekibini yönetme konusunda yaşadığı zorluklara ve güçlerini keşfetme çabasına tanık oluyoruz. Helen Mirren ve Lucy Liu gibi isimlerin de eklendiği filmde önceki filmdeki ekip aynen varlığını koruyor. Shazam! Tanrıların Öfkesi filminde bir tane de after credit var.

Eksiklikler

Shazam! Tanrıların Öfkesi filmi bence Warner Bros’un filmin devamını geleceğini söylediği için çekilmiş. En azından film bu havayı hissettiriyor. Görece büyük bir tehlikeye karşı filmin temposu yeteri kadar netleşmiyor. Her zaman bir rahat bir atmosfer var yapımda. Ayrıca kötü olarak gösterilen karakterlerin de garip ve zayıf bir motivasyonu var. Tüm bu durumları birleştirince de filmi ciddiye alamıyorsunuz.

Bu arada film de kendini ciddiye almıyor. Ben biri bana bir olay, hikaye veya herhangi bir şey anlatırken kendini ciddiye almasını isterim. Eğer bir ciddiyet yok ise karşımdaki kişi beni pek umursamıyor gibi düşünürüm. Bu şekilde düşünen birisi olarak, Shazam’ı izlediğimde de karşımda beni umursamayan bir yönetmen ve senarist gördüm. Böyle bir ortamda filmin iyi yaptığı şeyler varsa da izleyici yakalanamıyorsa bu iyi olan tarafların bir önemi de kalmıyor.

Diğer eksik olan noktalar da oyunculuk, diyaloglar ve sinematografi diyebiliriz. Bu konuyu biraz açacak olursak; senaryoda yapılan tembellik sebebi ile oyunculara kendilerini gösterebilecekleri, uzun diyalogların olduğu veya duygularını görebileceğimiz çok az sekanslar var. Oldukça basit ve kısa cümlelerden oluşan, hiçbir duygu bulundurmayan diyaloglar bulunması aktörlerin de yer yer flash tv oyunculuğu sergilemesine sebep olmuş. Tabi böyle çok diyalog olması sebebi ile ortam, atmosfer vs gibi konularda oldukça yüzeysel işlenmiş. Anlatılmak istenilen kaos izleyiciye yansıtılamamış. Bir kıyamet senaryosu izlerken yaşanılan ortamda hiçbir telaş veya tedirginlik yokmuş gibi bir atmosfer bulunuyor. Üstüne üstlük sığ ve çok klişe tipteki şakalar da sahnelere eklenince ortaya bir çocuk filmi çıkmış.

Çocuk Filmi

Bu başlık altında sizlere filmi neden sevmediğimi ve neden çocuk filmi dediğimi anlatayım. Aslında yukarıdaki paragraflarda da değinmiş bulundum. Filmin çoğunluğunda anlatılan hiçbir şey yok. Yani izleyiciyle paylaşılan hiçbir bilgi yok, çünkü film buna hiç ihtiyaç duymamış ve her şeyi göstermiş. Yapımda seyircinin hikayeyi anlaması için diyaloglara, oyunculara veya yönetmen dokunuşlarına ihtiyaç bulunmuyor. Durum böyle olunca da benim filmi dikkatli izlemem için bir sebep yok.

Bu açıdan baktığımda ben filmleri küçükken izlediğim çocuk filmlerine benzettim. 25 yaşında birisi olarak yaklaşık 15 yıl öncesinde izlediğim işte köpekli, süper kahramanlı yapımlara benzeyen bir kurgu var Shazam filminde. Kısaca filmdeki gösterilen şeyler tüm olayı anlamanız için yeterli. Karakterlerin, atmosferin ve diyalogların bir önemi bulunmuyor. Elbette filmde çocuk karakterlerin olması bu duruma sebep oluyor diyebiliriz.

Warner Bros karanlık DC evreninden bir çocuk filmi çıkarmaya çalışmış. Daha önce bu evrenden bu amaçla bir film yapılmamış olması veya yeni DC evren planlaması bu duruma sebep diye düşünüyorum. Ancak gelin görün ki ben biraz büyüdüm ve artık çocuk filmlerinden çok keyif almıyorum. Bu nedenle Shazam filmini pek sevmedim. Bu demek değil ki siz de sevmeyeceksiniz. Film keyfi kişiseldir, bu sebeple filme bir şans vermeden kendiniz için karar vermemenizi öneririm.

Ek olarak en sevdiğim süper kahraman filmlerinden olan Watcmen ile ilgili yazımızı da buradan okuyabilirsiniz. Sinema, dizi ve daha birçok farklı alandaki son çıkan haberleri de Twitter sayfamızdan takip edebilirsiniz.

Leave a comment

0.0/5