The Crow 20. yüzyılın sonunda çıkmış hem çizgi roman dünyası için hem de sinema kitlesi için önemli bir eserdir. Şöyle diyeyim, bir seri düşünün ki yazarından oyuncusuna kadar herkes bu eser yüzünden sorun yaşasın.
Çizgi Roman Dünyasında The Crow
Henüz 18 yaşında olan James O’Barr, ordu için savaş kılavuzları çizmekteydi. Asker olmadan önce O’Barr’ın nişanlısı Beverly, sarhoş bir sürücü tarafından öldürülür. Bu üzüntüyle başa çıkmaya çalışan O’Barr, okuduğu bir gazetede genç bir çiftin 20 dolarlık bir nişan yüzüğünden dolayı öldürüldüğünün haberini okur. Okuduğu haberle birlikte The Crow’un başkarakteri Eric Draven ve nişanlısı Shelly ortaya çıkar. The Crow’un ilk sayısında Eric ve Shelly, arabaları bozulduğu sırada bir sokak çetesi tarafından saldırıya uğrar. Eric başından vurulur ve felç kalır. Ardından çete üyeleri Shelly’i dövmeye ve taciz etmeye başlar. Bu durumda Eric’in yapabildiği tek şey bu acı durumu izlemektir. Hastaneye kaldırılan Eric ve Shelly orada ölürler. Eric, mezarına gelen bir karga tarafından diriltilir. Eric yaşadığı acılardan sonra karganın öncülüğünde çete üyelerinden teker teker intikam alır.
İlk hikayesiyle çizgi roman dünyasında klasiklere yerleşen The Crow, farklı hikayelerle daha sonra geri döndü. 2014 yılında The Crow’un ilk çizgi romanı farklı diller de dahil 750.000 adetten fazla sattı.
Sinema Dünyasında The Crow
İşte geldik o olaylı filme. Çizgi romanın bu kadar popülerleşmesinden sonra sinemaya çıkmazsa olmaz. İlk olarak 1994 yılında Alex Proyas tarafından yönetilen The Crow filmi çıktı. O zamanlar düşük bütçeli aksiyon filmlerinde oynayan Brandon Lee bu film için çok doğru bir tercihti. Cadılar Bayramı’ndan bir gün önce evlerinde saldırıya uğrayan Eric ve Shelly ölür. Aradan geçen 1 yıl sonra Eric, karga tarafından canlandırılır. Shelly’yi kaybetmesinin acısını yaşarken aynı zamanda intikam almak için tutuşur. Kendini toplamaya çalışan Eric, karganın gösterdiği yolla çete üyelerini tek tek öldürür. Çetenin patronu Top Dollar altındaki adamların tek tek ölmesinin arkasındaki kişinin bulunması için sokaklardan adam toparlamaya başlar.
İlk film ne kadar iyiyse daha sonra çıkan filmler gittikçe kötüleşti. 1996, 2000 ve 2005’te çıkan üç filmle beraber 2008’den beri sürekli plan aşamalarında kalan bir çok film iptal oldu. Geçtiğimiz Nisan ayında ise Penywise karakteriyle tanıdığımız Bill Skarsgard’lı The Crow filmi duyuruldu.
Brandon Lee Olayı
Brandon Lee, Bruce Lee’nin oğlu. Babası gibi oyunculuk kariyeri yapmak isteyen Brandon, babası gibi genç yaşta öldü. 31 Mart 1993’te çekimlerin son günlerinde bir sahnede boş olması gereken silah Brandon Lee’nin sonu oldu. Bruce Lee’nin de şüphelenilen ölümünden sonra böyle bir olayın yaşanması insanları daha çok şüpheye düşürmüştü. O silahın dolu olması şanssızlık mıydı? yoksa Lee ailesinin peşindeki bir Çin mafyası mı vardı? gibi birçok dedikodu ortaya çıktı. Hatta Bruce Lee’nin son filmi Game of Death’te Bruce, sahte mermiler yerine gerçek mermilerin takıldığı silahla ölen bir aktörü canlandırması ilginç bir rastlantıydı. Ayrıca Brandon’ın Eric Draven ve James O’Barr ile bazı ortak yönleri vardı. Brandon da öldüğünde diğerleri gibi nişanlıydı ve düğünlerine az bir zaman vardı.
Sinema dünyası için oldukça üzücü bir olay olan film, Brandon öldükten sonra çekimleri görsel efektlerle tamamlandı. 11 Mayıs 1994 yılında çıkan film üzücü olayların da etkisiyle 94 milyon dolar hasılat yaptı. O’Barr’ın yarattığı karakter ve Lee’nin etkisiyle bir çok müziğe ve gruba da ilham oldu.
Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Gist 2022 etkinliğinde denediğimiz tüm indie oyunlara buradan bakabilirsiniz. Son olarak sinema ve dizi dünyasından haberleri Twitter sayfamızdan takip edebilirsiniz.
