Skip to content Skip to footer

Treason İnceleme

Kapak resimlerinde Charlie Cox’u görünce radarıma aldığım yeni casusluk dizisi Treason, Netflix’te yayınlandı. 5 bölüm olduğunu görünce bir hayli üzülmüştüm. Çünkü Cox’u çok özledim ve Daredevil’ın çıkmasına daha çok var. Hal böyle olunca da onu bir casusluk dizisinde görmek çok heyecan vericiydi. Sonuçta o MI6’te bir ajan olacaktı ve bol bol aksiyona girecekti. Umarım paralel evrenlerden birinde bu dizi düşündüğüm şekilde çekilmiştir. Maalesef bizim evrenimizde ise bu dizi aksiyondan çok uzak kalmış. İşte Treason inceleme yazım sizlerle.

Her İhanet Sevgiyle Başlar

Hikayemiz MI6’in başında bulunan Sir Martin Angelis’in eski bir Rus ajanı Kara tarafından zehirlenmesi ile başlıyor. Angelis, hastaneye kaldırılınca ikinci adam olan Adam Lawrence sorgusuz sualsiz bir anda MI6’in başına geçiyor. Böylece ihanetler zinciri başlamış oluyor. Dizinin de adı Treason olunca sürekli olarak ihanet vurgusu yapılıyor. Ancak kimin kime ihanet ettiğini ve kimin aslında doğru şeyler yaptığını bir türlü anlayamıyoruz. Her karakter birbirini çok seviyor gibi ama aslında sürekli olarak diğerinin açığını yakalamaya çalışıyor. Herkes birbirinden sürekli olarak bir şey gizlemeye çalışıyor ancak bunu başaramıyor. Adam’ın eşi ondan şüphelendiği için CIA ile anlaşma yapıp onu CIA’e satıyor derken olaylar çorba oluyor. Bunun sebebi ise dizinin karakterlerden çok hikayeye odaklanması. Adam, başrol gibi gözükse bile hiçbir zaman olayın baş kahramanı olmayı başaramıyor. Aslında dizide hiçbir karakter hiçbir şeyi başaramıyor. 5 bölüm boyunca hikaye sürekli olarak açılmaya çalışsa bile bunu başaramıyor. Ne anlatmak istediğini anlatabiliyor ne de bir casusluk dizisi olabiliyor.

Karışık var mı? Var.

Dizinin senaryosu yazılırken senaristler sürekli olarak “Ya bundan da koysak fena olmaz sanki?” diye düşünerek akıllarına ne geldiyse koymuşlar. Bildiğim bütün 3 harfli casusluk ajansları filmin içinde var. Bunda aslında bir sıkıntı yok ve çok normal. Sıkıntı olan bu ajansların birbirine bağlanma şekli. Ajanslardan birinde çalışan casus Adam’ın eski sevgilisi çıkıyor. Bir diğer ajansın başında Adam’ın eşini askerde hayatını kurtarmış biri var. Bir süre sonra gerçekten bu konu çok can sıkıyor. Üstüne bir de karakterlerle herhangi bir şekilde bağ kuramayınca bitse de gitsek moduna girmeye başlıyorsunuz. Asıl en çok can sıkan ise Kara hariç kimsenin gerçekten casusluk yapamaması. Hepsi inanılmaz başarısızlar. Ne yalan söyleyebiliyorlar ne de dövüşebiliyorlar. Durum böyle olunca da dizi sürükleyici olamıyor.

Çok Eksik Annecim

Son olarak şunu söylemek istiyorum ki dizi her açıdan çok eksik kalmış. İçerisine birden fazla konu yerleştirmek istemişler ve karakterlerden çok uzaklaşmışlar. Politik olaylara hiç girmeseler daha oturaklı bir senaryo çıkarabilirlermiş diye düşünüyorum. Bunların yanında Charlie Cox’u maalesef bu dizide hiç beğenemedim. Onu bir casus olarak izleme fikri çok güzel olsa bile maalesef bu fikir güzel işlememiş. Senaristlere son sorum ise Daredevil ile ilgili yapılabilecek inanılmaz güzel bir göndermeyi nasıl bu kadar kötü harcadıkları olacaktır. O kağıtta Spider-Man yerine Daredevil yazsa en azından bir saniye olsun diziden inanılmaz keyif alabilirdim. Son sözüm ise çok boş vaktiniz yok ise vaktinizi bu dizi ile harcamayın. Bunun yerine tıpkısının aynısı olan Bodyguard en azından anlatmak istediğini biraz daha iyi anlatıyor. 2022 yılının en iyi filmleri videomuza bu link üzerinden ulaşabilirsiniz.

Leave a comment

0.0/5