Skip to content Skip to footer

Tüm Sistemler Çöktü İnceleme

Tüm Sistemler Çöktü, aşina olduğumuz pek çok bilimkurgu eserinden ilham alıyor. Bilimkurgu eserlerini takip edenler rahatlıkla fark edeceklerdir. Bıçak Sırtı (Blade Runner), Ben, Robot gibi eserler dışında özellikle kitabın giriş kısmında çakma Yaratık (Alien) gibi dursa da, ilerleyen kısımlarda kendine has tarzını hikâyesi dışında daha net ortaya koyuyor.

Katil Robot Katilbot

Tüm Sistemler Çöktü, ana karakter Katilbot adlı organik robotun birinci şahıs bakış açısından anlatılıyor. Kitapta, Bir grup bilim insanı tarafından kiralanan ana karakterimiz Katilbot’un başından geçenler anlatılıyor. Çekingen bir robot olan Katilbot’un neler hissettiği, okuyucuya gayet iyi bir şekilde aktarılıyor. Böylece karakterle bağ kurmakta zorlanmıyorsunuz. İsminden de anlayabileceğiniz üzere “Katilbot” geçmişte yaşadığı bir olaydan dolayı pek de masum biri değil. Tabii geçmişte yaptığı hatayı en azından şimdilik telafi etmeye çalışıyor.

Kişi ve çevre betimlemeleri neredeyse hiç olmadığı için başlarda kitabın içine girmekte zorlanabilirsiniz ki ben zorlandım. Karakter isimleri uydurma olduğundan karakterlerin cinsiyetlerini bile sayfalar sonra öğreniyorsunuz. Ancak bana göre Tüm Sistemler Çöktü’yü ilgi çekici kılan noktalardan birisi de burası. Karakterlerin bulundukları odalar, kullandıkları eşyalar ve zırhlar etkileşime girilmedikçe detaylandırılmıyor. Mesela Katilbot zırhının bir özelliğini kullanmadıkça zırhında öyle bir parça olduğunu bilmiyorsunuz. Kitap ilerledikçe sanki oyun oynuyormuşçasına çevre ve karakter detayları bir bir daha canlı hale geliyor. Kitabın başlarında bunu her konuda sık sık yaşıyordum. Tabi bu duygu kitabın ortalarından itibaren genel olarak yok oluyor.

Karakter kişilikleri bakımından ise Tüm Sistemler Çöktü, daha cömert davranıyor ve karakterlerin duygu ve davranışlarını diyaloglar sayesinde daha rahat ortaya koyuyor. Böylece karakterleri en azından görünüş olarak olmasa da kişiliklerinden daha rahat ayırt edebiliyorsunuz. Özellikle Katilbot ve takım üyeleri arasındaki gerilimi okuyucu rahat bir şekilde algılayabiliyor.

Çeviri ve Baskı

Orijinali le aynı olsa da kitabın harika bir kapak resmi var. Kitapta çok da detaylandırılmayan robot zırhı en azından kapaktaki haliyle gözünüzde canlanabilir. Editörlüğünü Alican Saygı Ortanca’nın yaptığı kitabın çevirisi Cihan Karamancı’ya ait. Özellikle İngilizce terimler Türkçe’ye gayet başarılı bir şekilde çevrilmiş.

Son Olarak

Kalan üç kitabı da farklı hissettiren ve merak uyandıran dünyası nedeniyle okumayı düşünüyorum. Ama serinin sadece ilk kitabını aldım ve daha okunacak kitaplarım olduğu için kalan kitaplar bekleyecek. Bilimkurgu edebiyatının en prestijli 3 ödülünü de almış bir kitap fakat bir başyapıt değil. Eğlenceli ve sürükleyen bilimkurgu öykülerini seviyorsanız Tüm Sistemler Çöktü, kesinlikle okumanız gereken bir kitap.

Leave a comment

0.0/5