Oscar ödüllerinin sürekli adaletsiz dağıtıldığından yakınırız. Sinema tarihine baktığımızda aslında hakkı yenmiş pek çok film olduğunu görüyoruz. Bu yazımızda da Akademi’nin es geçtiği en iyi filmleri listeliyoruz.
Fight Club (1999)
Fight Club, listedeki en popüler filmlerden biri. Aynı sene çıkan diğer filmler Oscar adaylığı olarak daha güçlü olsalar da özellikle filmin oyunculukları için bir ödül veya adaylık verilmeliydi. Ayrıca David Fincher’ın da yönetmenliğini unutmamak lazım.
Psycho (1960)
Usta yönetmen Hitchcock’un en iyi işlerinden biri olan Psycho da bir Oscar bile alamamış filmler arasında yer alıyor. Zaten o dönemde Akademi’nin korku ve gerilim filmleriyle arasının iyi olmadığı söylenir. 1960’ta 1 milyon doların altında bir maliyetle çekilen film tam 40 milyon dolar hasılat yaptı. Lakin gişede başarılı olsa da ödüller konusunda şansı pek iyi gitmedi.
The Shawshank Redemption (1994)
Türkçe’ye Esaretin Bedeli olarak çevrilen filmin 7 Oscar adaylığı bulunuyor. Ancak aday olduğu birçok ödülü Forrest Gump’a kaptırmış. Ne var ki IMDB Top 250 listesinde 1. sırada yer falan film günümüzde oldukça popüler durumda.
Reservoir Dogs (1992)
Reservoir Dogs, Tarantino’nun ilk büyük işi olsa da bütçe ve prodüksiyon bakımından küçük bir yapımdı. Bu yüzden zamanında Akademi’nin dikkatini pek çekmedi. Yapım sonradan kültleşti ama en azından En İyi Özgün Senaryo ödülünü kazanması gerekirdi.
Good, Bad & Ugly (1966)
Yapılmış en iyi Western filmi olarak görülen Good, Bad & Ugly, usta yönetmen Sergio Leone için de Hollywood’un kapısını açan filmdi. Filmin bir Oscar adaylığı bile bulunmasa da efsaneler arasında yerini ayırmış durumda.
The Shining (1980)
Hitchcock’un Psycho filminde olduğu gibi The Shining de gerilim etiketi duvarına takılıyor. Çıktığı yılda büyük bir etki oluşturmamasına rağmen şimdilerde Kubrick’in filmde kullandığı çekim teknikleri sinema derslerinde gösteriliyor.
12 Angry Men (1957)
12 Angry Men, sinema tarihinin en iyi filmlerinden biri olarak gösteriliyor. Tek bir odada geçen film, harika diyaloglar eşliğinde bir yandan hikâyeyi merak ettirirken diğer yandan felsefi sorular sordurtuyor.
The Wolf of Wall Street (2013)
The Wolf of Wall Street sosyal medyada “memeleriyle” oldukça popüler olan filmlerden biri. Özellikle Di Caprio’nun performansı öne çıksa da En İyi Uyarlama Senaryo ödülü de bu film için oldukça uygun.
Memento (2000)
Memento, bütçesinin düşük olmasına rağmen zeki kurgusuyla izleyenleri etkilemeyi başarıyor. Böylece Nolan’ın kurgudaki ustalığını daha ilk büyük filminden anlayabiliyoruz. Yine de Memento, bir Oscar ödülü için fazla bağımsız kalıyor. Tarantino’nun Reservoid Dogs’da olduğu gibi Nolan, ilk filmden pek kredi alamasa da ilerleyen yıllarda rüşdünü ispatladı.
Blade Runner (1982)
Blade Runner, çıktığı yıla göre kelimenin tam anlamıyla çığır açıcıydı. Şimdilerde bir kült olsa da bir bilimkurgu filminin Oscar ödülü alması o zamanlar biraz zordu. Ayrıca gişede başarısız olması da buna etken oldu.
Taxi Driver (1976)
Scorsese’in en iyi işlerinden Taxi Driver’ın dört Oscar adaylığı olsa da Oscar kazanamamış filmler arasına adını yazdırıyor. Taxi Driver özellikle birçok film yıldızının en sevdiği filmler arasında yer alıyor ve birçoğuna da ilham kaynağı olmuş. Scorsese, bu filmle En İyi Yönetmen ödülünü kazansaydı kimse itiraz etmezdi ancak aday bile olmaması şaşırtıcı.
Sizler de yorumlarda listeye almadığım Oscar kazanamamış filmleri yazabilirsiniz. Ayrıca merak edenler için mayıs ayında çıkacak oyunlara buradan bakabilirsiniz.
