Skip to content Skip to footer

Uysallar Dizi İncelemesi

Hayatta kendimizi zaman zaman farklı bir noktada hissederiz. Kendimizi herkesten uzak, bıkmış ve nefes alma ihtiyacı içinde buluruz. Uysallar dizisi birbirinden ayrı yaşamlar sürdüren birtakım insanın toplandığı bir aile ve etraflarında gerçekleşen olayları anlatıyor. Bu dizi bizim izlediğimiz klasik Türk dizilerinden çok farklı. Dizi, izlerken seyirciye “Aynı evin içinde nasıl bu kadar farklı hayatlara sahip olabilirler?” sorusunu sık sık akla getiriyor. Aslında baktığımız zaman hepimizin günlük hayatına dokunabilecek olaylara şahit oluyoruz.

Uysal Ailesi

Uysal ailesi dışardan örnek bir aile gibi gözükse de içlerinde birbirlerinden çok farklılar. Oktay ve Nil dizinin başrol koltuğundalar. İkisi de birbirlerinden uzaklaştıkça ne kadar farklı ve yaşanılabilecek hayatları olduklarının farkına varıyorlar. İki çocukları var ve ikisi de birbirinden farklı, sorunlu. Ece bizim koyduğumuz “normal” kalıbına sığmayan bir çocuk. Ege de hayal dünyasını sonlara doğru fark ettiğimiz ve takıntıları olan ağabeyi. Herkes birbirinden mutsuz ve hepsinin kendi içlerinde farklı hayatları var. Diziyi izlerken ilk olarak klasik bir “punk” hikayesi izleyeceğimizi düşünsek de olaylar aslında hiç öyle yaşanmıyor. Burada Oktay’ın bize gösterdiği “punk” karakteri aslında gençliğinde yaşayamadığı duyguların dışa vurumu. İzlediğimiz karakter sadece gençliğinde bastırılmış olan bir adam değil. Ailesinde mutsuz olan ve yalnızlığını bu şekilde dışa vuran bir karakter. Oktay dışında dizide her karakterin gece farklı gündüz farklı hayatları var.

Nil bir süre kendi başına kaldıktan sonra Oktay gibi gizli bir hayat yaşamaya başlıyor. Sırlar üzerine kurulu bu hayat ile kendisini tatmin ederek mutsuz evliliğinden uzaklaşmasını sağlıyor. Kızı ve oğlunun normal olmayan davranışları, kayınbabasının sinir edici yorumları derken hayatı katlanılmaz bir rutine biniyor. Kısacası Uysallar ailesinde normal diyebileceğimiz insan yok. Ana karakterlerimizin yanında farklı hayatlara sahip olan Berhudar, Mert ve Olcay var.

Uysallar ve Yan Karakterler

Yan karakterler asıl odağımıza girmeseler de aslında kritik rollere sahipler. Mert’in gizemli ve çözülemeyen gitgelleri, Berhudar Bey’in saklı kimliği ve anlam veremediğimiz davranışları, Olcay’ın ise gereksiz nefret ve tepkileri. Teker teker her karakter aslında belirli bir hayatı temsil ediyor. Anlam veremediğimiz hareketleri ve sırlarla dolu hayatları belirli bir noktada kesişiyor. Olcay’ın eski aşkı, Mert’in telaşları ve Berhudar’ın sırları ile yan karakterler aslında diziye güzel bir ivme katıyor.

Hikaye ve Son Söz

Kısacası sadece kadro, yönetmen ve senariste baktığımız zaman bile bu dizinin başarılı olabileceğini anlıyoruz. Şahsiyet dizisini izlediyseniz bu kadroya hakimsinizdir. Birbirinden farklı hayatlar nasıl mutsuzluğa ve gizli yaşamlara itilebilir bunları izledik. Her karakterin sırları, normal gözüken aile yapıları hikayeyi ve senaryoyu akıcı hale getirmiş. Kara mizahın da tadı cidden ağızda kalıyor. Uzun zaman sonra bu tarz bir Türk yapımı görmek çok güzel bir his. Ölümlü Dünya gibi bu tarz yapımları sevenler için başarılı bir dizi. Konusu dışardan bakılınca sade, içine girince daha derinleşen bu dizi benden yüksek puan aldı. Çıktığı ilk dakika merakla izlettiren dizi bence herkesin gözdesi olacak. Uysal ailesinin sır kapıları izleyicilere açıldı!

Leave a comment

0.0/5