Neredeyse 30. yılına yaklaşan Remedy, her oyununda kalitesini yükselterek oldukça başarılı işler ortaya koyuyor. Oyun dünyasına kattığı karakterler ve hikayelerden fazlasını yapmaya çalışan Remedy, bunca zamandır aslında kendi evrenini oluşturmuş.
Geçmişten Günümüze Remedy
Max Payne ile o yılların en ünlü stüdyolarından biri olan Remedy, karakterleri ve anlatış biçimiyle o dönem adından oldukça söz ettirdi. Bu başarının da karşılığını aldılar. Remedy, Max Payne’nin haklarını Rockstar’a satarak yeni oyunları ve stüdyo için güzel bir yatırım yapmış oldu. 2003’te çıkan Max Payne 2 ile sessizliğe gömülen Remedy, 7 yılın ardından Alan Wake ile geri dönüyor. Bu arada geçen uzun sürenin sebebi de aslında Alan Wake’in şu an çıkan halinden çok farklı düşünülmüş olması. Geliştirildiği döneme göre oldukça detaylı mekanikler yapmak isteyen Remedy, hem küçük bir ekip olması hem de yeterli bütçesi olmamasından dolayı bu özelliklerin bazılarını çıkartmaya karar vermişti. Bu mekaniklerin azalmasıyla oyunun geliştirme süreci de hızlandı.
2010’da Xbox’a özel olarak çıkan Alan Wake daha sonra 2012’de Windows tarafına da geldi. Ayrıca American Nightmare adında bağımsız bir DLC’de çıktı. Ardından Quantum Break ile zaten Remedy’nin sevdiği farklı sinematik anlatışında arşa çıkarak canlı çekim görüntülerin kullanıldığı dizi vari bir iş yaptılar. Tabi bu pek beğenilmedi çünkü uzun sinematikler oyuncuyu biraz baymıştı. Quantum Break’ten istediğini alamayan Remedy, tekrar geliştirme sürecine gömülür ve kısa sürede Control’ü duyurur. Tek bir yapıda geçen Control, katmanlı harita sistemi ile ilginç bir deneyim sundu. Ayrıca aynı dönem çıkan Ray Tracing teknolojisini de destekleyen oyun, ekran kartları için performans testi oyunu haline de geldi. Oyunun içinde bulunan Alan Wake göndermelerini fark eden oyuncular tarafından birçok teori ortaya çıktı. Ardından çıkan AWE isimli DLC ile Sam Lake, Alan Wake ve Control’ün aynı evrende geçtiğini doğruladı. Daha fazla uzatmadan ilk Alan Wake oyununda da American Nightmare’da ve Control AWE DLC’sinde neler oldu bakalım.
Bright Falls’un Geçmişi ve Alan Wake’in Gelişi
Yerli Amerikan kabileleri hakkında net bilgi olmasa da Bright Falls ilk temelini 1878 yılında kurulan maden ocağından sonra atmaya başlıyor. Kasabanın yakınında bulunan Cauldron Gölü ise bütün hikâyenin döndüğü yer. Cauldron Gölü aslında bir kaldera. Yani volkanik patlama sonucu toprağın çökmesiyle oluşan şekil. Ayrıca bu gölün bir gücü var. Çevresinde yapılan sanatsal çalışmaların gerçeğe dönüşmesi. 1970 yılında kasabaya taşınan şair Thomas Zane, sevgilisi Barbara Jagger ve asistanı Emil Hartman ilerde yaşanacak olayların da temelini atan kişiler. Zane burada kaldıkları süre boyunca birçok şiir yazar. Aynı yıl Barbara gölde boğularak ölür. Gölün gücünü öğrenen Hartman, Zane’i yazacağı şiir ile Barbara’yı geri getirebileceğine ikna eder. Ama ikisinin de bilmediği bir şey vardı. Gölün altında karanlık bir dünya bulunmaktaydı. Zane’in şiirlerini kullanarak Dark Presence, Barbara’nın bedenine girer. Zane kendisini feda ederek son bir yazıyla Dark Presence’i ortadan kaldırmayı başarır.
Kasabada kalan Hartman, yıllar geçtikçe gölün gücüne kendini kaptırır. Bu güce sahip olmak için bir psikiyatri hastanesi kurar. Buraya bunalımda olan veya ilhamını kaybetmiş sanatçıları çağırarak sanatlarına devam ettirmeye çalıştırır. Böylelikle Dark Place’in tekrar güçlenmesini sağlar. Yıllar sonra ünlü yazar Alan Wake son kitabını çıkardıktan sonra yeni bir şey yazmakta zorlanır. Bu durum Alan’da strese, bunalıma ve madde bağımlılığına sebep olur. Ayrıca bu sorunlar evliliğinde de problemler oluşturur. Hartman’ın kitabını okuyan Alice (Alan’ın eşi), Alan’ı Hartman ile tanıştırma ve bu problemlerini çözmesi umuduyla Bright Falls’a gitmeye ikna eder. Bright Falls’ta sessiz bir tatil yapacağını düşünen Alan, aslında kasabada oldukça meşhurdur. Kasabaya adımını attığını anda herkes onu tanır ve bu durum Alan’ı biraz gerer.
Cauldron Gölü ve Dark Place
Alan ve Alice kalacakları evin anahtarını almak için bir restorana girerler ve alan ilk kez Barbara bedenindeki Dark Presence ile burada karşılaşır. Dark Presence Alan’ı Cauldron Gölü’ne yönlendirerek tuzağa düşürür. Göle vardıklarında Alice, Alan’a sürpriz olarak yeni kitabını yazabileceği daktiloyu gösterir. Alice’e sinirlenen Alan sakinleşmek için dışarı çıkar. Alice’in çığlıklarını duyan Alan eve koşar ve Alice’in gölde boğulurken görür. Göle atlayan Alan kendini bir anda Dark Place’de bulur. Ne olduğunu anlayamayan Alan etrafta ilerledikçe kitabıyla ilgili notlar bulmaya başlar. Kitabının sayfalarını toplayan Alan’ı bu sırada Dark Presence engellemeye çalışır.
Dark Place’de ilerledikçe Alan kendisine birinin yardım ettiğini fark eder. Oyun sırasında Alan, çocukken annesinin ona verdiği ışık anahtarını (oyun içinde Clicker olarak geçen özel bir nesne) bulur. Oyunun finaline geldiğimizde Alan kendisini tekrar Cauldron Gölü’ndeki evde bulur. Yerde bir not bulur. Bu not Zane tarafından yazılmış ve Clicker’ı nasıl kullanacağını anlatmaktadır. Böylelikle yol boyunca Alan’a yardım edenin Thomas Zane olduğunu öğreniriz. Öldüğü düşünülen Zane aslında Dark Place’de sıkışmıştı. Clicker’la göle tekrar atlayan Alan kendini Barbara bedenindeki Dark Presence’in karşısında bulur. Alan, Clicker’ı Barbara’nın kalbine sokar ve düğmeye basar. Işık patlamasıyla Barbara yok olur ve bir geriye akış başlar. Bright Falls’a döndüğümüzde Alice gölden çıkmaktadır. Ardından gelen sahnede ise Alan, Alice’in ona verdiği daktiloda kitabını yazmaya devam etmektedir ve camlarda Dark Place’deki ruhlar gözükmekte. Alan’ın “Bu bir göl değil, bir okyanus.” sözüyle oyun biter.
Alan, Dark Place’de Zane gibi sıkışıp kalmıştır ve buradan kurtulması gerekmektedir. Bu da bizi 13 yıl aradan sonra 2. oyuna götürüyor. Tabi ondan önce bahsetmemiz gereken başka hikayeler de var.
American Nightmare ve Diğer Hikayeler
İlk oyunun ardından bir tanesi bağımsız iki tanesi ise oyunun içinden açılan toplamda üç DLC çıktı. Bright Falls’un dışına çıkan bağımsız DLC American Nightmare‘da Arizona’nın Night Springs isimli hayali bir kasabasına gidiyoruz. Night Springs aslında Alan Wake tarafından Dark Place’den kaçmak için yazdığı kitapta bulunan bir yer. Bu sefer ana kötümüz Mr. Scratch. Kendisi ilk oyunun sonunda da gördüğümüz gibi Alan Wake’in kötü kopyası. Yok olan Dark Presence yerine Mr. Scratch dünyayı ele geçirmeye çalışıyor.
Diğer DLC’lerden ilki ise The Signal. İlk oyunda Alan Wake’in Dark Place’de sıkışmasının hemen ardından geçmektedir. Dark Place’de dolaşan Alan, Zane’in ona yardımıyla ve açıklamalarıyla Dark Place’den kaçmak için yeni yollar arar. Son DLC ise The Writer, Alan’ın Dark Place’de yazdığı Departure kitabına tekrar başladığını ve kitabın yeni isminin Return olduğunu görüyoruz. Bu da bizi ikinci oyuna hazırlıyor.
Control AWE
2019’da Remedy yeni IP’si Control ile geri dönüyor. Jesse Faden olarak Oldest House isimli binada olan garip olayları araştırmak için görevlendiriliyoruz. Hiss denilen varlığın insanları ele geçirmesiyle ortalık karışıyor. Tabi tek garip olay bu değil. Oldest House katmanlı yapısı ve gizli odalarıyla oldukça tuhaf bir yer. Oldest House’ta etrafı temizlemeye çalışan Jesse, o dönem insanlar tarafından öldüğü düşünülen Alan Wake’in hayaleti ile karşılaşır. Alan, Jesse’yi AWE’nin (Altered World Events) Investigations Sector isimli gizli bir bölgesine yönlendirir.
Investigations Sector, başta Bright Falls’ta olan olaylarla birlikte tuhaf olayların araştırıldığı bir yer. Jesse’de Bright Falls’u burada öğrenir. Bu bölümün kapanmasının en büyük sebeplerinden biri de Alan Wake’in ilk oyunundan tanıdığımız Hartman. Alan Wake olaylarından sonra gölün etkisine kendini tamamen kaptıran Hartman, göle atlar. Barbara bedenini kaybeden Dark Presence, bu sefer Hartman’in bedenini ele geçirir. Dark Presence tarafından ele geçirilen Hartman, Oldest House’a getirilir ve incelenmeye başlar. Hiss istilası sırasında Hartman ve Dark Presence de etkilenir ve Hiss’in gücüyle tuhaf bir varlığa dönüşür. FBC’de yetkili kişilerden biri olan Frederick Langston, Hartman’i yok etmesi ve Investigations Sector’ı temizlemesi için Jesse’yi görevlendirir.
Bright Falls AWE isimli bölgede Hartman ile kapışan Jesse, Hartman’i alt eder. Böylelikle Investigations Sector temizlenir. DLC’nin son sinematiğinde ise Investigations Sector’de bir bilgisayarda Cauldron Gölü’nde yeni bir faaliyetin başladığını gösterir.
Alan Wake 2
Anlatılması gereken bütün olaylar bittiğine göre gelelim Alan Wake 2’ye. İlk olarak 2021’de gösterilen bir fragman ile resmi olarak duyuruldu. İlk oyundan farklı bir görünüme sahip olan Alan Wake, ilk gördüğümüzde çoğumuz John Wick’e benzetmiştik. Ayrıca elinde bulunan fenere benzeyen nesne ise ilk defa gördüğümüz bir şeydi. 2021’de gösterildikten sonra yaklaşık 1,5 yıl sonunda PlayStation’ın Showcase etkinliğinde tekrar gördük. Bu fragmanda yeni oynanabilir karakter Saga ve oldukça tanıdık simaya sahip olan Alex’i de görüyoruz. Alex’i nereden tanıyoruz diye sorarsanız kendisi Alan Wake tarafından yazılmış bir polisiye kitabının baş karakteri. Ayrıca Remedy’nin ünlü oyunu Max Payne’e de bir gönderme. Kendisini ilk defa canlı olarak görüyoruz ve yüz modeli olarak Max Payne’nin ilk oyununda da kullanılan aynı zamanda Remedy’nin Creative Director’ı Sam Lake. Bununla birlikte seslendirmeni de Max Payne’i seslendiren James McCaffrey. Remedy adeta Max Payne’i geri getirmiş diyebiliriz.
Karakterler ve Oynanış
Saga’yı da tanıtacak olursak kendisi FBI ajanı. Bright Falls’ta olan tuhaf olayları araştırması için görevlendiriliyor. Ki oyunun en çok merak ettiğim mekaniklerinden biri de bu karakterde oldukça çok kullanacağımız bir şey. Kendisinin bir dedektif olmasından dolayı kasabada yaşayan insanlarla konuşup onlardan bilgi toplayacak ve bu bilgileri birleştirerek bir sonuca varacağız. Ayrıca etraftan topladığımız ipuçları ve deliller bu sonuçlara etkili. Sam Lake, Se7en filminden ilham aldığını sık sık söz ediyor. Aslında Sherlock Holmes oyunlarından aşina olduğumuz 2D delilleri birleştirdiğimiz menüyü Remedy 3D bir hale getirmiş. Bunun dışında yeni silahlardan biri de arbalet. Envanter menüsü de değişmiş ve Resident Evil hayranlarının sevdiği kutucuklu bir sisteme geçilmiş. Silahlar, piller ve kurşunları daha planlı bir şekilde taşımamız gerekli artık.
Alan Wake ise hala Dark Place’de ve buradan kaçış yolunu arıyor. Bu sefer Dark Place daha çok Scorsese’nin Taxi Driver’ındaki neon tabelalı New York’tan esinleniliyor. Alan’ın elinde taşıdığı melek figürü ise mekanların değişmesini sağlıyor. Ayrıca bu melek figürüne ilk oyunda da gördüğümüz Clicker güç vermekte. Alan ve Saga’nın iki farklı hikayesi var. Oyuna girerken seçtiğimiz karakterin hikayesini oynuyoruz ve o karakterle bitiriyoruz. Tıpkı Resident Evil 2’de olduğu gibi. İki karakterin toplam oynanış süresi ise 20 saat. İlk oyunun yaklaşık 6-7 saat sürdüğünü düşünürsek oldukça uzun soluklu bir korku oyunu bizi bekliyor.
Alan Wake 2, 27 Ekim’de PC, PlayStation 5 ve Xbox Series X|S için çıkacak. O zamana kadar Ekim ayında tüketecek korku içeriği arıyorsanız Cadılar Bayramı için korku filmi önerilimiz yazı serimizi buradan okuyabilirsiniz.
