Ülkemizde bilgisayara oyun çıkartmanın hor görülmesi kırılmaya başlandı. Artık PC’ye de oyun üretiyor ve para harcıyoruz. Bunun yeni bir meyvesi olan Cats and the Other Lives ise beta sürecine girmiş durumda. Gelin, uzun zamandır merakla beklediğimiz Cats and the Other Lives nasılmış bakalım.
Yaşayan Bir Ev
Başlamadan önce şunu da eklemek istiyorum: Oynadığım sürüm oyunun BETA sürümüydü. Yani karşılaştığım ufak buglar ve minik hatalar oldu. Ancak bunları düzelteceklerini düşündüğümden burada değinmeyeceğim.
Cats and the Other Lives bizlere Aspen adında bir kedinin gözünden kendisinin hikayesini anlatıyor. Yakın zamanda çıkmış olan “Stray” gibi de düşünebilirsiniz. Ancak burada bir yanılgı olmasın, Stray çıkmadan çok önce zaten Cats and the Other Lives yapılmaya başlanmıştı.
Oyunumuz epey büyük bir malikanede geçiyor. Bir sürü odalar, salonlar vesaire derken gezecek bolca alana sahibiz. Ancak bu evde benim en beğendiğim unsur sanki biz olmadan da var oluyor gibi oluşu. Yani, bu evde bir akış söz konusu. İnsanlar bir yerden bir yere gidiyor, kendi aralarında konuşuyor; bizse tüm bu olayların içerisinde evde yaşayan minik bir kediyiz. Bu his gerçekten benim çok hoşuma gitti. Çünkü tam anlamıyla “ev kedisi” olarak oynadığınız hissiyatını alabiliyorsunuz. Bence yakalanmak istenen şey tam da buydu.
Sürükleyicilik
Cats and the Other Lives’ın tarzında bir oyun oynuyorsanız en önemli şey hikayenin sürükleyiciliğidir. Sizi oyuna bağlayan şey tam da budur. Merak uyandırıcı hikaye, bir macera oyununun temelinde yer alır. Aspen’in gözünden takip ettiğimiz hikayemiz ise gayet sürükleyici. Kedilerin imza olmuş davranışlarından biri olan boş boş duvarı izlemeleri hareketinden yola çıkarak kurdukları hikaye, gizem unsurları ve kaliteli diyaloglarla birlikte süslenerek karşımıza sunuluyor. Üzerine düşünülmüş, iki boyutlu yazılmamış karakterlerin davranışlarıysa bir hayli ilgi çekici olabiliyor.
Oynanış
Farklı odalarda dolaşmak, hikayeyi takip etmek her ne kadar eğlenceli olsa da, kedimizin marifetlerini de biraz konuşmak istiyorum. Aspen, bir ev kedisi. Masalara, koltuklara çıkar; insanlara kendini sevdirir, sevmediği insanlaraysa sataşabilir. Günlük hayatta kedilerin yaptığı aktiviteleri aynen gerçekleştirebiliyorsunuz. Ancak Aspen’de bundan fazlası da var. Kedimiz geçmişi görebiliyor, normal kedilerin yapamayacağı atraksiyonlara girebiliyor. Elbette yapabildiği şeylere burada değinmeyeceğim ancak şunu bilin ki Aspen, gerçekten de ilginç şeyler görüp, ilginç şeyler yapabiliyor. Cats and the Other Lives, klasik bir macera oyunu deneyimini doruklarına kadar yaşatıyor.
Grafikler
Çizimler tek kelimeyle harika olmuş. Animasyonlar, karakter tasarımları, Aspen’in hareketleri, çevre tasarımı her şey gerçekten de müthiş. Açıkçası oyunu açarken bu kadar yüksek bir kalitede iş beklemiyordum. Oyunu açar açmaz eleştirel bir tonla girmeye gayret gösterdim. Türk yapımı diye kıyak geçmeyecektim. Ancak oyunda ilerlemeye devam ettiğim her saniyede şaşırmaya devam ettim. Grafikler de bunun büyük bir parçası oldu. Ortaya konulan işi gerçekten takdir ediyorum.
Son Sözler
Macera oyunları ülkemizde maalesef ki pek de popüler olan bir oyun türü değil. En popüler olanlarından Monkey Island serisini bile bilen çok az kişi var. Fakat, Cats and the Other Lives burada bir farkındalık oluşturabilir. Beta sürecinde oynamış olmama rağmen gerçekten de çok memnun ayrıldım. Herkesin oynamasını tavsiye ediyorum.
Dilerseniz Lighthouse Keeper İnceleme yazımızı da okuyabilirsiniz. Bizleri sosyal medya hesaplarımız Twitter ve Youtube üzerinden de takip etmeyi unutmayın. Yazımızı okuduğunuz için teşekkürler.
