2017 yılında çıkan ve büyük bir sükse yaratan Cuphead, görselliği ile oyunlara harika bir atmosfer vadediyor. Peki, görselliği yanı sıra, Cuphead keyifli bir oyun mu? Almaya değer mi? Gelin, Cuphead İnceleme yazımızda buna bakalım.
Oynanış
Cuphead grafiğinin mükemmelliğinin yanı sıra, oyuncuya oynaması epey keyifli bir oyun sunuyor. Son zamanlarda çoğu oyunda gördüğümüz “grafiği güzel ama oynanışı kötü” durumu Cuphead’de bulunmuyor. Bossların çeşitliliği, karakterimize ekleyebildiğimiz özellikler, co-op oynanabilmesi gibi unsurları gelin inceleyelim.
Boss çeşitliliği Cuphead’in en güçlü yanlarından bir tanesi kesinlikle. Her girdiğiniz bölümde farklı bir şeyle karşılaşacak olacağınızın hissiyatı sizleri oyunun zorluğuna karşı direnmeye ve keyif almaya itiyor. Biliyorsunuz ki bu bölümü geçtikten sonraki bölümde çok daha farklı bir şeyle karşılaşacaksınız. İşte bu his çoğu oyunda rastlanan bir şey değil günümüzde.
Bölümlerde ilerleyerek elde ettiğimiz paralar vasıtasıyla mağazadan aldığımız eşyalarla karakterimize yeni özellikler ekleyebiliyoruz. Bu özellikler oynayış tarzınızı kökünden değiştirmese de kayda değer bir biçimde değiştiriyor. Kullandığınız merminin farklılaşması, süperlerinizi değiştirebilmek, karakterinize yeni yeni imkanlar sunmak oyunun canlı kalmasını sağlıyor. Ayrıca, bir bossa karşı zorlandığınız zaman oynanışınızı bossa özel tasarlayabilmenize de olanak sağlamış oluyor.
Eğer isterseniz yanınıza bir arkadaşınızı alıp bölümlere birlikte dalabiliyorsunuz. Bu özellik tabii ki oyunu daha da eğlenceli kılan özelliklerden bir tanesi; ancak yanınıza gelmesi dışında oyuna ekstra bir şey olmuyor. Tek olan şey bossun canının artması, bu kadar. İki kişi oynadığınızda ekstra şeylerin açılacağına dair bir düşünceniz vardıysa maalesef böyle bir durum söz konusu değil. Ama yine de eklemeleri çok yerinde olmuş.
Hikaye
Netflix’e de bir mini dizisinin çıkmasıyla Cuphead’in hikayesi daha da göz önünde olmaya başladı. Ancak hikayeye dair konuşacak gerçekten pek de bir şey yok. Aynı Mario’nun prensesi kurtarmaya çıkması gibi basit bir hikayesi var Cuphead’in. Bence bu bir eksi değil. Eğer bol bol ara sahneyle hazırlanmış derin, büyük bir hikaye yazılmış olsaydı muhtemelen daha kötü olurdu. Ama bu yaptıkları bir tercih ve bu tercih Cuphead için gayet yerinde.
Grafikler
Geldik Cuphead’in en parladığı yere: Grafik. Cuphead eski çizgi film görselliğini harika bir şekilde modernleştiriyor. Boss tasarımlarından arka plan tasarımına, her şey en ince detayına kadar düşünülmüş durumda. Bazı bölümlerde bosslara bakmak yerine arka planı izlerken bulabiliyorsunuz kendinizi. Ancak bunu bir eksi olarak görmeyin, arka planın göz alıcılığı boss savaşı esnasında dikkatinizi dağıtmıyor. Görseller arasında müthiş bir denge söz konusu. Bossların her karesinin tek tek ve özenle çizilmesi, oyunu sadece görselliği için bile deneyim edilebilecek bir konuma getiriyor.
Son Sözler
Cuphead, kesinlikle denenmesi gereken, başta zor gelse de eğer sabrederseniz sizi çok eğlendirecek bir oyun. Kesinlikle herkesin deneyim etmesini tavsiye ediyorum.
Dilerseniz The Boys 3. Sezon incelememizi de okuyabilirsiniz. Sosyal medya hesaplarımız Youtube ve Twitter üzerinden de takip edebilirsiniz! İncelemizi okuduğunuz için teşekkürler.
