Hafta sonu ikinci kez Dark Souls 3 oynuyordum. Bitirdiğim zaman bir kaç şey fark ettim. Masamın üstündeki bir kaç eşya, salonun diğer tarafındaydı. Üzerimde kazak ile başladığım geceyi, atlet ile bitirmiştim. Atletin ön tarafında ufak yırtıklar vardı. Sanki dayak yiyen Ashen One değil de bendim. Sıkıntı olan olay ise, ben normalde çok sakin bir insanımdır. Ama şöyle bir verdiğim zayiatlara baktım. Dedim ki “Allah seni kahretmesin Miyazaki”. Böyle olunca düşünmeye başladım. Dark Souls oynarken nasıl sakin kalınır?
Ölmeyin
En bariz olayla başlayalım. Dark Souls oynarken ölürseniz sinirlenirsiniz. O yüzden oyundaki bütün amacınız ölmemek olmalı. O yuvarlanarak kaçma hareketiniz, sizin her şeyiniz. Onu doğru zamanda kullanınca ölmüyorsunuz. Çünkü size vuramıyorlar. Nameless King denen haysiyetsiz boss hariç. Yuvarlansanız bile bir şekilde vuruyor. Neyse konumuz Nameless King değil.
Eğer yuvarlanarak kaçmak istemiyorsanız, kalkan kullanın. Yeteri kadar güçlü bir kalkanınız olursa, neredeyse dokunulmaz oluyorsunuz. Hatta doğru zamanı tutturursanız herkese “parry (atağı savurma)” atabilirsiniz. Parry ustası olduğunuz zaman, hasar bile almazsınız. Eğer bu başlık yüzünüzde biraz olsun tebessüm oluşturduysa, gelin gerçek önerilere geçelim.
Stres Topu
Masamızın üstünde her zaman stres topu olmalı. Mümkünse, hemen elinizin ulaşabileceği bir yerde bulundurun. Boss’un tek bir vuruşluk canı kala öldünüz mü? Hemen elinize, masanızda bulunan stres topunu alın. O topu böyle mıncıklayın. Bir elinizden diğer elinize fırlatın. Hatta yetmez ise duvara fırlatın. Sonuçta yumuşak bir top, duvara zarar verme ihtimali çok az. Dark Souls sizi nasıl duvardan duvara vuruyorsa, siz de stres topunu duvardan duvara vurun.
Stres topuna alternatif olarak stres çarkı, az şişirilmiş balon, pinpon topu gibi şeyler de kullanabilirsiniz. Tabii stres çarkını duvara fırlatmamanız önemle rica olunur. Hem stres çarkı parçalanır hem de duvar zarar görür.
Kısa Molalar Verin
Diyelim ki aynı boss’u bir çok defa deneyip, hala geçemediniz . Kolu veya klavyeyi bir kenara bırakın ve ayağa kalkın. Evin içinde ufak bir tur atın. Balkona çıkıp bir hava alın. Sonra o balkondan aşağıya… Şaka şaka yapmayın öyle bir şey. Alt tarafı Dark Souls oynuyorsunuz. O son atraksiyona gerek yok.
Yerinizden kalkmak istemiyor da olabilirsiniz. Yerinizde mola vermek istiyorsanız, iki farklı yol var. İlki telefonunuz elinize alıp, komik videolar seyretmek. Bu şekilde kafanızı dağıtabilirsiniz. Ama ben kafamı tamamen oyuna vermek istiyorum diyorsanız, ikinci yolu öneririm. Firelink Shrine’a (seviye atladığımız yer) dönün. Oyunun sesini arttırın ve gözlerinizi kapatın. Kendinizi o harika ve sakinleştirici müziğe bırakın.
Kaplumbağa Taktiği
Adını yanlış hatırlıyor olabilirim. Ben ilkokula giderken sınıflarda öğretiliyordu bu taktik. Kafanızı, ellerinizin arasına alın. Dışarıdan kaplumbağayı andırmanız gerekiyor. Sonra derin derin nefes alıp vermeye başlayın. Yaklaşık 10 saniye bu şekilde nefes alıp verin. Bu sayede kalp ritminiz normal hızına dönecektir. Hem de bu şekilde, Dark Souls ‘a olan odağınızı kaybetmezsiniz.
Hatanızı Umursamayın
En çok kullanmanız gereken taktik. Çünkü oyunda (özellikle ilk saatlerinde) çok hata yapacaksınız. Yaptığınız hatalara sinirlenmeyin. Aksine, yaptığınız hataya yoğunlaşın. Bu şekilde hatanın üstüne giderek, hatadan kurtulursunuz. Dark Souls acımasız bir oyun. Eğer o hataları düzeltemezseniz, oyunun acımasızlığını iliklerinize kadar hissedersiniz.
Son Sözler
Bu taktiklerin hiçbir bilimsel açıklaması yoktur. Belki kaplumbağa taktiğinin bilimsel bir açıklaması vardır. Bu taktikleri Dark Souls oynarken kullanınca, farkı sizler de hissedeceksiniz. Tabii bazen bağıra çağıra küfürler etmek de işe yarıyor. Ama yazının olayı zaten o noktaya gelmemek.
Bu taktikler sadece Dark Souls’a özel değil. Bu taktikleri Bütün soulslike oyunlarında kullabilirsiniz. Başka soulslike oyunlardan tavsiye istiyorsanız, buraya tıklayarak yazımıza ulaşabilirsiniz. İzninizle ben bu taktikleri kullanarak Sekiro oynamaya gidiyorum.