Skip to content Skip to footer

Deathloop İnceleme

GELİŞTİRİCİ
Arkane Studios
DAĞITIMCI
Bethesda Softworks
PLATFORM
PC ve PlayStation 5
İNCELENEN PLATFORM
PlayStation 5
ÇIKIŞ TARİHİ
14 Eylül 2021
FİYAT
450 TL
TÜR
Aksiyon ve Macera
Puanımız
9.1

Microsoft’un PlayStation için yaptığı oyun: Deathloop.

Çeşitli PlayStation sunumlarında defalarca kez tanıtımlarını izlediğimiz Deathloop, 14 Eylül tarihinde çıktı. Arkane Studios tarafından geliştirilen ve Bethesda tarafından yayınlanan Aksiyon-Macera türündeki oyun çıkışıyla birlikte çok yüksek puanların da sahibi oldu. Peki, oyun gerçekten 10/10 mu? Dishonored ile kendini sevdiren Arkane, Deathloop’ta neleri başarabilmiş? Gelin, hep beraber bakalım.

Deathloop İnceleme

Aslında 2021 yılı, zaman döngüsünü konu alan oyunlar bakımından zengin bir yıl oldu desek yanlış olmaz. PlayStation 5 Exclusive oyunu olan Returnal, onun ardından 12 Minutes ve çeşitli indie oyunlar derken çeşitli deneyimler kazandık. Hatta sitemizde yer alan Road 96 adlı indie oyun da bu tarza fazlasıyla yakın bir oyundu. Deathloop da bu tarzı odağı haline getiren bir oyun.

Hikayemiz, Blackreef isimli bir adada bilinmezliklerin içinde başlıyor. İzole bir ada olduğunu anladığımız Blackreef’te bir zamanlar yaşanan birtakım paranormal olaylar nedeniyle zaman akışı değişmiş. Bunun sonucunda ada bir çeşit zaman döngüsüne sıkışmış durumda. Colt’un kontrolünü denk aldığımızda iş heyecanlı bir hal alıyor, döngüyü kırmaya çalışıyoruz. Bu noktada amacımız 8 farklı “Visionarie” karakterini aynı döngü içindeyken öldürmek-Bu karakterlerin lakaplarını “Vizyoner” olarak çevireceğim-. Bunun sonucunda döngü ortadan kalkmış olacak. Peki, döngünün kırılması bu kadar basit mi?

Deathloop’taki döngü kavramı, Returnal’daki kadar acımasız olmasa da kendi içerisinde zorlukları var. Her ölüm döngünün tekrardan başlaması demek. Her yeni döngü de elimizdeki silah ve türlü geliştirmeleri kaybetmemiz anlamına geliyor. Oyunun başarabildiği şey ise döngü faktöründen güzelce yararlanabilmek olmuş. Çünkü her döngüde farklı ipuçlarını keşfedip 8 Vizyoner karakterini aynı günde nasıl öldürebileceğimizi kafamızda şekillendirmeye başlıyoruz. Oyun bu noktada keyifli bir serüvene dönüşebiliyor.

Deathloop’un gizemi çıkış süreci boyunca sürdü. Hatırlayacak olursanız stüdyodan senaryo hakkında oyunun çıkışına dek ipucu alamamıştık. Bu sebeple bu incelemede senaryo hakkında daha fazla tüyo vermeyeceğim. Bazı oyunlar vardır, konusuna çok hakim olmadan maceraya atılmanız gerekir. Deathloop da bu oyunlardan biri. Özel ve güzel.

Arkane ve Benzersiz Tarzı

Arkane Studios benim gözümde piyasadaki en tarz sahibi stüdyolardan biri. Dishonored fanı biri olarak Deathloop ilk duyurulduğundan beri beni fazlasıyla heyecanlandırmıştı. Gelen fragmanlarda stüdyo her ne kadar tekrara düşüp hayal kırıklığına uğrattıysa da Dishonored yapan bir stüdyonun yeni işinin kalitesinden pek şüphe duymadım diyebilirim.

Asıl konuya gelirsek, bu kadar çarpık bir olayı konu alan bir oyun anca bu kadar güzel dizayn edilebilirdi. Çizimler, mekanikler, efektler, karakter tasarımları… Tüm bu faktörler anlatılan hikayenin çarpık temasına öylesine başarıyla yedirilmiş ki. Böyle çarpık bir hikayeyi başka çizimlerle ve atmosferle görsem beğenmez ve yarıda bırakır çıkardım belki de. Ama bu oyunda yaratıcılık fantastik bir faktör olmuş. Deathloop tüm mükemmel tasarım faktörlerini sentezleyip stüdyonun ustalık eseri gibi çıkış yaptı. Şık bir ustalık eseri.

Bu noktada ufak örnekler vermekte yarar var. Yönettiğimiz karakter Colt, kendi iç mücadelesini verirken buna tanıklık ediyoruz. Karakterimizin iç çalkantılarından çıkan fikirler mekanlarda yansıma buluyor, bir eşyada can buluyor, bazen acı gerçekler duvarlarda vuruluyor yüzümüze. Nasıl ki gündelik hayatımızda bizi yiyip bitiren her mesele ile yalnızlık anlarımızda derin bir mücadeleye gireriz, nereye gidersek gidelim türlü düşünceler yakamızı bırakmaz; Arcane, Deathloop için aynı durumu oyuna dökmüş. İç hesaplaşmalarımız bitmiyor. Kendimizi duymak istemediğimiz cevaplardan kaçarken buluyoruz. Kaçabildiğimiz kadar.

Bilinçaltımızın yansımaları mekanlarda can bulurken oyun bize ufak ipuçları da sunuyor. Sanatsallığın ötesinde, oynanışa etki eden bir faktörle karşılaşıveriyoruz bu anlarda. Mesela zorlu bir ortama geçtiniz ve gözünüzden kaçan bir şeyler var. Tam o anda bu iç sesler ipuçlarına dönüşüyor, yol gösterici oluyor. Tüm bunların oynanışın tadını kaçırmadan gerçekleştiğini de belirtmek gerek.

Eski Dosttan Düşman Olur

Yönettiğimiz karakter Colt’un eski dostu Julianna yeni düşmanımız. Julianna aynı zamanda 8 Vizyoner’den biri. Her döngüye uyandığımızda Julianna’ya karşı savaşırken buluyoruz kendimizi. Julianna, neler olup bittiğine dair bilinci olan yegane karakter. Böyle olmasına karşın her seferinde bizimle bilgi paylaşmak konusunda ya çekimser kalıyor ya da hiç oralı olmuyor. Bu durum ise karakterimiz Colt’u çileden çıkarmaya yetiyor. Mücadeleci bir ruh haline bürünüyoruz. Julianna her fırsatta Colt’u daha da sinir etmekten geri kalmıyor. Oyunun anlatımında sergilenen bu tutum bir yerden sonra gerçeklere ulaşmak adına oyuna kenetlenmemi sağladı. Arkane’e olan saygım daha da arttı diyebilirim.

İki eski dost arasındaki bu amansız çekişmede bazı bilgilere de bizim erişmemiz gerekli. Bu noktada adada tozu toprağa katmanız lazım. Her belge, not, ses kayıtları muhakkak önemli ipuçları sunuyor. Her döngüde bunları güzelce keşfedebilmek önemli. Colt’un geçmişi bu kayıtlarda saklı. Şimdiden söylemem lazım ki kafanızdaki her soruya cevap bulamıyorsunuz. Bu kısım biraz can sıkıcı ama heyecan yine de oyun boyunca doruk noktadaydı.

Oynanış ve Yetenek Sistemi

Önceden de belirttiğim gibi, bir adada gözlerimizi açıyoruz. Bu adada pek çok farklı bölge mevcut. Her bölge titizlikle tasarlanmış. Oyun zaman dilimi olarak sabah, öğle ve akşam olarak kurgulanmış. Bu farklı zaman dilimleri farklı gerçeklikler ortaya çıkarırken odağımız hep 8 Vizyoner’i alt etmek.

Her yeni loop, yeni bir başlangıç. Sonraki loop’a silahsız ve geliştirmelerimiz olmadan başlıyoruz. Her yeni loop’taki görevleri ise bir önceki loop’tan ediniyoruz. Oyun kendini bu şekilde adım adım geliştiriyor. Her bilgi yeni basamak, her loop’a bu basamaklarla ulaşın ve çabalayın. Güzel bir mantıkla oluşturulan bir yapım var karşımızda. Loop’lar sırasında farklı silahlar ve bu silahların üçer farklı versiyonlarını buluyoruz. Silahlar güçlerine göre artan sırasıyla gri, mavi ve mor ile renklendirilmiş. Aynı Dishonored’da olduğu gibi, ışınlanmak için yanımızda Slab taşıyabiliyoruz. Trinket’ler de mevcut. Onlarla ise silahlarımızı ve mühimmatlarımızı güçlendiriyoruz. Dishonored oynayanların çok yabancılık çekmeyeceği bir oyun diyebilirim Deatloop için.

Deathloop, karakterimizin kontrolünü FPS açısıyla sunmakta. Kontrolünü sağladığımız çeşitli ateşli silahlar var. Işınlanma, uzağa zıplama, kayarak ilerleme ve tırmanma gibi mekanikler mevcut. Gizli ilerlemek istersek başarılı yakın dövüş seçeneği sunan palamız mevcut. Oyunda çeşitli bölgelerde yapabileceğiniz çeşitli hack işlemleri için “Hackamajig” adında bir cihaz da mevcut. Materyal bakımından çeşitlilik fazlasıyla var.

Dishonored ve Prey gibi diğer Arkane oyunlarının mantığında bir işleyiş mevcut. İsterseniz meselelere bam güm dalın, isterseniz gizlilikle alt edin her düşmanı. Ölüm saçma yönteminizi belirlemek sizin ellerinizde. Fakat oyunun ilerleyen saatlerinde olabildiğince gizli gitmeye çalışın derim. Bölüm tasarımları güzelce planlanmış ve zorluk kademeli bir şekilde artıyor. Düşman sayısı artıyor, ortam acımasız bir hal alıyor. Ne kadar düşmanı sessizce alt ederseniz o kadar iyi.

Olumsuz Yanlar

Deathloop pek çok yönüyle bir başyapıt olsa da yapay zeka konusunda beni sevindirmedi. Evrendeki yapay zeka faktörünün odağı genel olarak çok dağınık. Dikkatlerini dağıtıp ilerlemek o kadar basit ki. Zorlamıyorlar. Evet, düşmanlar aksiyon anlarında zorlayıcı. Kimi zaman toplu saldırıya uğruyorsunuz ama bu yapay zeka ile sunulmamış. Oyunun dengesinden kaynaklı bir faktör. Durum böyle olunca epik anlar beklemek pek mümkün olmuyor. “Bitti gitti, kolaydı.” diyerek ilerliyorsunuz. Savaşırken olur da ölürseniz bilin ki yapay zekanın üstünlüğünden kaynaklı bir ölüm değil bu. Yalnızca ellerindeki silahlar fazla güçlü. Zaten oynadığınız takdirde bunu çok iyi anlayacaksınız.

Kimi zaman düşmana görünür şekilde yaklaşsanız dahi NPC’ler bunu algılayamıyor. Yapay zekanın hatalı olmasının ötesinde NPC yerleşimleri de başarısız olmuş. Açıkçası görüş açısında olduğum bir düşmanın anında işimi bitirmesini beklerim. Beni göre göre ölümü tercih etmeleri, çatışmamaları kimi durumlarda garip oluyor.

Eleştireceğim bir diğer faktör de boss mantığı. 8 Vizyoner aslında oyunun temel bossları. Ama bu bossları öldürmenin NPC öldürmekten çok da bir farkını göremedim. Hatta koşa koşa öldürdüklerim oldu. Normalde bir boss öldürmek için taktik geliştirirsiniz hatta bazen defalarca ölüp boyunuzun ölçüsünü alırsınız. Fakat bu zorluğu Deathloop yaşatamıyor. Zayıf yön bulmanıza gerek yok. Bam güm öldürün ve geçin. Fazla üzücü. “Siz Dishonored yaptınız Sayın Arkade!” diye bağırasım geldi çoğu zaman.

Ufak bir uyarı geçmek gerek. Oyun PC tarafında vasat seviyede. Defalarca kez hata veriyor, kötü portlandığı her halinden belli. Yazarlarımızdan Birkan Kader oyunu PC tarafında deneyimledi. Bir türlü sağlıklı şekilde oynayamadı. İncelemeyi de bu sebeple ben yazdım. PS5 üzerinden oyunu sorunsuz şekilde tamamladım. PS5 tarafında Dualsense desteğinin fazlasıyla başarılı olduğunu da belirtmem gerek.

Son Sözler

Deatloop için uzun zaman bekledik. Beklediğimize fazlasıyla değdi diyebilirim. Yalnızca bu yıl için değil, son yılların en özgün yapımlarından birini deneyimledim. Pek çok dinamiği alışılagelmemiş bir tür üzerinde bir arada tutmak her oyunun harcı değildir. Bu bakımdan bu oyunu bir ustalık eseri olarak değerlendirmekte yarar var. Sunulan çarpık senaryo, atmosfer, çeşitlilik ve oynanışta sunulan farkındalık faktörleri benzersiz hissiyat sunmakta. Arkane oyunlarını sevenlerin kesinlikle deneyimlemesi gereken bir oyun. Yapay zeka ve PC tarafındaki kusurları olmasaymış oyunun ne derece mükemmel olacağını düşünemiyorum bile.

Deathloop İnceleme
Sonuç Olarak
Arkane oyunlarını sevenlerin kesinlikle deneyimlemesi gereken bir oyun.
Oynanış
9
Hikaye
9.2
Grafik
9.5
Atmosfer
9
Müzik
9
Okuyucu Derecelendirmesi6 Oy
9.5
Artılar
Yaratıcı bir tarz
Özgün oynanış
Sıkmayan döngü yapısı ve harita dinamiği
Dualsense desteği
Gizem dolu bir hikaye
Online modda Julianna'yı yönetme şansı
Eksiler
Hatalı yapay zeka
Haritadaki düzensiz düşman yerleşimi
PC tarafındaki performans sıkıntıları
9.1

Leave a comment

0.0/5

Oynanış
Hikaye
Grafik
Atmosfer
Müzik
Toplam Puan