Takvimler 2018 yılının nisan aylarını gösterirken oyun dünyasının en iyilerinden olarak kabul edilen bir yapım hayatımıza girdi. God of War uzun bir sessizlikten sonra yeni oyunu ile karşımızdaydı. Oyun E3 2016’da ilk gösterildiğinde oyuncuları ikiye bölmüştü. Bir kesim oyuncu eski tarz God of War oyunlarının daha iyi olduğunu ve bu yeniliğin seriye iyi gelmeyeceğini savundu. Bir diğer kesim ise yeniliğin artık bu seri için şart olduğunu savunan taraftaydı. Peki sonuç ne mi oldu? Santa Monica bu iki kesimi de fazlasıyla mutlu etmeyi başardı. Gelin o halde bu şaheser niteliğinde olan oyunumuzun PC sürümüne yakından bakalım. Bu arada içiniz rahat olsun. Bu yazımızda spoiler bulunmamaktadır.
HİKÂYE
God of War demişken hikayeden başlamazsak olmaz. Eski oyunlarda Yunan tanrılarını dize getiren karizmatik savaş tanrımız Kratos bu sefer bizi İskandinav mitolojisinde karşılıyor. Bunu duyup hemen eski serilerin silindiğini düşünmeyin. Yeni oyunumuzdaki Kratos, eskiden biidiğimiz Kratos ile aynı. Yani hikayemiz geçmişi silmiyor. Oyunda yaşlı ve daha olgun bir Kratos bizi karşılıyor. Karısı Faye’nin ölümünden sonra oğlu Atreus ile Midgard adı verilen bir yerde yaşamını sürdürmektedir.
Geçmişinin izlerini hala kollarında taşıyan Kratos’a ölen karısı Faye’den son bir vasiyet kalmıştır. Faye ölümünden sonra küllerinin Dokuz Krallığın en yüksek yerinden bırakılmasını vasiyet etmiştir. Fakat Kratos’un aklında bazı soru işaretleri vardır. Oğlu Atreus’un bu macera için hazır olmadığını düşünmektedir. Atreus’un son durumunu görmek isteyen Kratos onunla bir av gezisine çıkar. Fakat Atreus, Kratos’u hayal kırıklığına uğratır. Bu durumun üstüne Kratos’un aklındaki soru işaretleri daha da belirginleşir. Av gezisinden döndüklerinde ise bir yabancı kapıyı çalar. Kratos kötü bir şeyler olacağını hisseder gibi kapıyı açmak istemese de açar. Açtığında ise karşısında sakallı ve dövme ile kaplı birisini görür. Bu yabancı Kratos’a meydan okur ve aralarında bir kavga baş verir. Kavganın sonucunda Kratos bu durumun hiç de iyi olmadığını anlar ve Atreus’u da alarak Faye’nin küllerini dökmek için uzun ve tehlikeli bir yola çıkar.
KARAKTERLER
Kratos’un daha olgun ve bilge biri haline geldiğinden bahsetmiştik. Eski oyunlardaki karşısına ne çıksa öldüren Kratos yerine daha sakin ve düşünerek hareket etmeye çalışan bir Kratos ile karşı karşıyayız. Oğlu Atreus ile araları çok da iyi olmayan Kratos, bunu düzeltmek için oyun boyu çabalıyor. Atreus ise henüz daha yeni hayata atılmaya başlamasından dolayı düzgün ve kararlı bir yapıda değil. Oyun boyu bazen bizi sinir edecek hareketler yapsa da karakter gelişimi bize çok iyi bir şekilde yansıtılmış diyebilirim. Oyunun diğer karakterlerinden de biraz bahsedersek. Her oyunda olduğu gibi bu oyunda da birçok Tanrı bizi karşılıyor. Bunun yanında bize yardımcı olmak isteyen demirci kardeşler ve bize her konuda yardımcı olan bilge, Mimir eşlik ediyor.
OYNANIŞ
Oyun ilk gösterildiğinde ve oynanış videoları yayınlanmaya başladığında bir başka ön yargı daha oluşmuştu. Eski God of War oyunlarında silah çeşitliliği oldukça fazlayken yeni oyunda tek bir balta ne kadar etkili olabilirdi. Ben de aynı düşünceye kapılmadım diyemem. Fakat oyun çıktığında ve yarısına geldiğimde elimdeki baltanın tonla özelliğini açmıştım. Ve bu özellikler öyle eften püften oyunlardaki gibi değildi. Her özellik oyundaki deneyiminizi ve estetiğinizi oldukça değiştiriyordu. Bunun yanında yetenek ağacının çeşitliliği de cabası. Açtığım her bir yeteneğin gerçekten işe yaradığı ve boş yere olmadığının farkındaydım.Bunun yanında bizimle birlikte olan Atreus da boş değil. İlk başlarda ok ve yayı ile bize az da olsa yardımcı olan Atreus, biz geliştikçe güçlenip ölümcül saldırılar yapabiliyor. Hatta bazı özellikleri var ki kurt sürüsü dahi çağırmanızı sağlayabiliyor.
Peki başka silahlar var mı diye soracak olursanız. Bunu sizin deneyiminizi etkilemesi için açıkça söylemiyorum fakat ağzınızı açık bırakacak birkaç şey var diyebilirim. Unutmadan Kratos’un öfkesinden de biraz bahsedelim. Kratos’un öfke barı yeterince dolduğunda Spartalı öfkesi modu açılabiliyor. Ve bu özelliği açıtığınızda ise Kratos’un karşısında olmayı hayal etmek bile ürpertici olabiliyor. Düşmanlardan da biraz bahsedersek her telden var diyebiliriz. Yer altı solucanı, cadılar, buzdan adamlar, devler, troller, tanrılar hatta ve hatta ejderhalar. Bunun yanında kesmesi zorunlu olmayan fakat kesince büyük bir tatmin hissiyatı ve bunun yanında sağlam ödüller veren Valkürler var. Oyunda silah çeşitliliği kadar da zırh çeşitlililiği olduğunu söyleyebiliriz. Estetik olarak göz şenlendiren zırhlardan sizi tanka dönüştüren zırhlara kadar çeşit var.
BÖLÜM TASARIMLARI
İskandinavya dedik atmosfer ve tasarımdan bahsetmesek olmaz. Çeşitli mekanlarda oynama imkanı sunan oyunumuz gözlerimizi bayram ettirmeyi başarıyor. Yeşilliklerle kaplı bir ormandan tutun buz tutmuş bir cehenneme kadar farklı çevre tasarımları mevcut. İlk başlarda soğuk ve karlı yerlerde ilerliyoruz. Sonra biraz yeşillik manzaraları eşliğinde maceraya devam ederken oyun bir anda bizi farklı farklı yerlere götürüyor. Ejderhalarla dolu bir dağdan buzlarla kaplı bir cehenneme kadar farklı farklı temalar bulunuyor. Ana merkezimiz sayılan Midgard’dan farklı diyarlara yolculuk edebiliyoruz. Bu diyarlar kendine özgü atmosferini hissettirme konusunda oldukça başarılı. Her bir diyarın farklı bir özelliği, bulmacaları ve kendine özgü düşman tipleri var. God of War bize bu konsepti mükemmelliğe yakın şekilde sunuyor. Rakiplerine ise uzaktan bakmak kalıyor.
BOSS SAVAŞLARI
God of War denilince ilk akla gelen şeylerden birisi epik boss savaşlarıdır. Fakat bu oyunda o eski boss savaşlarından çok yok. Hatta hiç yok diyebiliriz. Birkaç boss savaşı dışında eski oyunların yanından geçemeyecek kadar sönük savaşlar var. Kratos’un yeni baltası ve özellikleri ile büyük ve epik bir savaş olsa kimse hayır demezdi. Santa Monica’nın bir sonraki oyununda boss çeşitliliği konusunda yeterli adımları atmasını umuyoruz.
YAN ETKİNLİKLER
Oyunumuz eski çizgisel oyunlar gibi değil. Yarı açık dünya bir yapıya sahip. Bununla birlikte farklı diyarlara yolculuk yapabiliyoruz. Peki bu dünyada ana hikaye örgüsü dışında neler yapabiliriz. Valkür avlayabilirsiniz, Ejderha yumurtalarını arayabilirsiniz. Ekipmanınızı geliştirmek için diyarları dolaşıp yeni hazineler bulabilirsiniz. Fakat bu aktivitelerden en cazibelisi Valkür kesmek diyebiliriz. Sakın oyunun daha başlarındayken girmeyi denemeyin derim. Çünkü bu arkadaşlar biraz sıkıntılı e haliyle biraz da güçlü. Biraz değil baya güçlü. Oyunun sonuna gelip Valkür kesmeye kendimi psikolojik olarak hazırlamış olsamda sinir krizi geçirtecek bazı olaylar yaşatmışlardı. Eğer bir delilik yapmak isteyip oyunun en zor modu yani “Give Me God of War” seçeneğinde oynayıp Valkürlere girerseniz geçmiş olsun dileklerimi iletirim.
PERFORMANS
Gelin biraz da oyunumuzun PC performansına değinelim. GTX 1050 Tİ ile yüksek ayarlarda 1080p çözünürlükte 30 FPS civarlarını yakalayabiliyorsunuz. RTX 2060’da ise Ultra ayarlarda 50-60 arasında gidip gelen bir değer mevcut. Oyunu 4K 60FPS’de deneyim etmek için ise elinizde minimum RTX 3080 gerekmekte. Oyunu 30 FPS ve üzerinde deneyimlemek ve en stabil seviyeyi yakalamak için GTX 1050 ve daha üst bir kart gerektiğini söyleyebilirim.
Yeni teknolojiler de oyunumuza eklenmiş olarak geliyor. DLSS ve FidelityFX. Nedir bunlar derseniz de hemen açıklayalım. DLSS ve FSR oyunlardaki pikselleri yapay zekanın oluşturduğu pikseller ile değiştirip size daha yüksek FPS alma olanağı sunuyor. Daha önce birçok oyunda karşımıza çıkan bu teknoloji God of War’da da bizi karşılıyor. Bu özellikler sayesinde desteklenen ekran kartlarında performansınızı oldukça artırıyor. Yüksek FPS almak için DLSS ve FSR oldukça değerli bir teknoloji diyebiliriz.
ÖZET
Yavaş yavaş incelememizi bitirelim o halde. Bitirmeden önce de son bir özet geçelim. God of War son yılların hatta oyun dünyasının en iyi oyunlarından birisi. Gerek hikayesi, gerek karakterleri, oynanış mekanikleri, savaşların tatmin ediciliği, atmosferi, müzikleri, dünyası… Kısaca her şeyiyle mükemmeli yakalayan bir oyun var karşımızda sevgili dostlarım. Artık PC platformuna da çıkışını gerçekleştirdiğine göre oynamamak için geriye bir bahane veya sebep kalmıyor diyebiliriz. Sizlere veda ederken ilginizi çekebilecek bir başka efsanevi serinin tarihi ile bırakıp gidiyorum. İyi okumalar, iyi oyunlar dilerim.
