Skip to content Skip to footer

Watchmen İnceleme

Çıktığından beri defalarca üzerine konuşuldu, hakkında sayısız inceleme yazıldı. Kimisi sevdi, kimisi sevmedi. Sinematografisi, senaryosu, yönetmenliği üzerinde konuşulmayan bir sahnesi bile kalmadı. Ancak biz filmi yanlış anlamışsak? Zack Snyder farklı bir şey anlatmak istemişse? Her filmin senaryosunda gizemler vardır. Peki Watchmen’in 14 yıllık gizemleri neler? Savaş filmi mi, yoksa bir süper kahraman filmi mi? Bu sorulara birlikte cevap arayacağız ama şüphesiz Watchmen kendine has bir film. Büyüleyici bir macera ve tam anlamıyla bir görsel şölen.

2009 yılında izleyicisi ile buluşan ve yönetmen koltuğunda Zack Snyder’ın oturduğu film 130 milyon dolarlık oldukça büyük bir bütçeye sahip. 2 saat 43 dakikalık uzunluğa sahip yapım 2007 Ekim ayında çekilmeye başlamış ve 2009 yılının Mart ayında izleyicisine kavuşmuştur. Gişede büyük ilgi yakalayan film 185 milyon dolarlık hasılata ulaşmıştır. Filmin başrollerinde Elm Sokağı Kabusu filminde Fredie Krueger olarak karşımıza çıkan Jack Earle Haley, Patrick Wilson ve Carla Gugino gibi isimler yer almaktadır.

Film 1986 yılında çıkan aynı isimdeki çizgi roman serisinden esinlenmiştir. Soğuk savaş dönemini konu alan filmde dağılan bir ekibin geri toplanma sancılarını izliyor ve dönemin tüm gerginliğini hissediyoruz. Süper kahramanlar 1985 yılında halkın içerisinde rahatça gezebilmektedir. Rorschach, bir arkadaşı öldürüldükten sonra eski ekibini uyarmaya karar verir. Ancak onları bekleyen dehşetengiz bir komplo vardır. Filmin konusu hakkında elbette daha uzun uzun konuşabiliriz ama biraz sizler için gizem olarak da kalmalı.

Ha unutmadan, bu süper kahraman filminde güçleri olan sadece bir karakter var. Diğer karakterler iradelerinin kuvveti ile süper kahraman olarak anılmaktadır.

Şimdi gelin biraz derinlere dalalım ve filmin kolonlarını oluşturan unsurlara yakından bakalım. Bundan sonraki kısımlarda spoiler içerikler yer alacaktır.

Soğuk Savaş

Watchmen’i büyüleyici kılan en önemli faktör atmosferi. Filmin giriş sekansından son sahnesine kadar bir ortamdaki gerilim ve tedirginlik sizi ekrana kilitliyor. Bu havanın oluşmasını sağlayan en önemli unsur da Soğuk Savaş. İki ülke arasındaki gelişmeler film içerisinde doğrudan gösterilmese de yaşanan hemen hemen her olayda etkili. Elbette film içerisinde kullanılan renkler ve mekanlar da size bu olayları daha iyi anlatıyor. New York’un karanlık yüzüne ve Soğuk Savaş döneminin tüm korkutucu yanlarına bir arada şahit oluyorsunuz.

Karakterlerin düşünce yapıları ve davranışları bu atmosfer ile iç içe olması filmin hikaye anlatımını oldukça kuvvetlendiriyor. Bu sayede film boyunca tüm anlatıya hakim olabiliyorsunuz. Zack Snyder de bu konuda oldukça başarılı bir iş çıkarmış. Watchmen filminin giriş sahnesinden itibaren süper kahramanlar ile Soğuk Savaş’ın birbiriyle bağlantılı olduğu tabiri caiz ise izleyicinin gözüne sokulmuş. Bu durum da Watchmen için Soğuk Savaş filmi mi, yoksa bir süper kahraman filmi mi sorusunu oluşturuyor.

Watchmen aslında bu soruya cevap arayan bir film değil. Asıl amacı Soğuk Savaş ile süper kahramanları birleştirmek. Kısaca bu film 1985 dönemini süper kahramanlar gözünden anlatıyor.

Komedyen

Filmin hikayesinin temellerini oluşturan karakterlerin başında geliyor. Komedyen’in ölümü ile başlıyoruz aslında filme. Yönetmen ve senarist de aslında filmi bu olay üzerine inşa etmiş.

Watchmen ekibi içerisinde yer alan diğer karakterleri yakından tanımak adına da geçmişte Komedyen ile yaşadıkları anıları kullanmışlar. Tabi bu sekanslarda Komedyen karakterinin aslında kötü biri olduğunu izlememiz filmin devamı için bizleri oldukça şüpheye düşürüyor. Bu anlatı ile Zack Snyder izleyicinin kafasında bir çelişki oluşturmaya çalışmış. Yani Rorschach, Komedyen’in ölümü ile tüm ekibin tehlikede olduğunu düşünmektedir ama Komedyen aslında kötü bir karakter olup ekip arkadaşları tarafından dahi sevilmemektedir. Böyle bir temel olunca bizler de izleyici olarak elbette tüm ekibi şüpheli olarak görüyoruz. Hatta çekim açıları bizlere diğer süper kahramanların, Komedyen’in daha önceden ölmesini istemiş gibi hissettiriyor. Belki de bu hislerimiz yanlış değildir?

Watchmen’i en güzel taraflarından birisi de her bir yapı taşı ile hikayenin gidebileceği noktayı daha da belirsizleştirmesi. O zaman filmin kolonuna tırmanmaya devam edelim, bakalım en tepede ne bulacağız.

Korku

Filmin üçüncü fazında karakterlerin korkularını izliyoruz. Her karakter için detaylı olarak işlenmese de süper kahramanların nelerden korktuğunu açıkça görebiliyoruz. Filmin belki de en uzun işlenen kısmı ancak filmin de en güzel sekansları olduğunu düşündüğüm için bu yazıda bu kısmı kısa tutacağız.

Watchmen filmi iki girizgah bölümünden sonra (Soğuk Savaş ve Komedyen bölümleri) uzun ve tek bir gelişme bölümüne sahip. Yönetmen risk alıp hikayenin olgunlaştığı kısımları filmin öncesine zıt olarak tek bir konseptle anlatmaya çalışmış. Kimileri için bu durum kötü olarak değerlendirilse de benim filmi izlerken en keyif aldığım alan da aslında bu kısım. Kahraman olarak anılan ancak bir üstün güce sahip olmayan bu insanların kendi içlerindeki çatışmayı izlemek oldukça keyifli.

Tüm bu korkular da bizi final sekansına taşıyor. Ancak finale gelmeden önce ufak bir not paylaşmakta fayda var. Eğer Watchmen’i henüz izlemediyseniz, bu zamana kadar anlattığım kısımların tamamı her izleyen için farklılık gösterebilir. Çünkü… Bu kısmı finali konuşurken cevaplayalım.

Barış

Tüm dünyaya barış gelmesi için sizler neyi feda ederdiniz? Canınızı, başkalarının canını ya da itibarınızı; hangisini? Barış için tüm dünyaya düşmanmış gibi gözükmek ister miydiniz?

Filmin son sekansında barış için karakterlerimizden biri canını biri başkalarının canını biri de itibarını feda ediyor. Karakterlerimizden biri milyonlarca insanı öldürmenin dünya barışını sağlayacağını düşünerek insanları öldürüyor. Bir başka karakterimiz bunun doğru olmadığını ve bu şekilde gelecek barışın sorun olacağını düşünerek herkese durumu anlatmak için öleceğini bilerek hareket ediyor. Farklı bir karakter de tüm ölümlerin sorumlusu gibi gözükmeyi kabul ediyor. Alınan bu risklerin ise dünyaya barış getirdiğini görüyoruz. Soğuk Savaş’ın gerilimi gitmiş ve dünyanın sakinleşmiş olarak karşımıza çıkıyor.

Peki filmin gerçekten akışı bu mu idi? Yoksa kahramanlar ile daha mı alakalı? Açıkçası bu herkese göre değişiyor. Ben ilk izlediğimde, süper kahramanların isimlerine ve yaptıklarına takılmıştım. Bu yazıda ise neredeyse hiç süper kahramanların isimleri üzerinden bir konu anlatmadım. Bu benim ikinci izlediğimdeki gözlemim. Şimdi sırada üçüncü kez izlemek var. Sizler de Watchmen’i izledikten sonra kendi fikrinizi benimle paylaşırsanız sevinirim.

Ayrıca son zamanların en çok konuşan filmlerinden Megan filminin incelemesini buradan okuyabilirsiniz. Sinema, dizi ve daha birçok farklı alandaki son çıkan haberleri de Twitter sayfamızdan takip edebilirsiniz.

Leave a comment

0.0/5