Son zamanlarda ne kadar Saygısızlık olduğunun farkında mısınız? Kadın cinayetleri, şiddet, ırkçılık, su israfı, denizlere dökülen atıklar, hayvana şiddet… Bu liste maalesef daha çok uzar. Peki bu Saygı yoksunluğunu nasıl bitirebiliriz?
Saygı’nın Konusu
Yukarıdaki saygısızlıklardan bıkmış 2 gencin başkaldırı hikayesi olarak başlıyor Saygı dizisi. Tabii ki yanlarında Behzat Ç.’den tanıdığımız Ercüment Çözer de cabası. Ercüment’i kısaca tanıtmak gerekirse kendisi o an devletteki iktidar kimse onunla güçlü bağlar içerisinde olan bir iş adamı. Fakat öyle sıradan bir iş adamı değil. Kendisi çok güçlü. Çok çok güçlü. İstediği herhangi bir şeyin hemen olmasını sağlayabilecek kadar güçlü.
Saygı için Behzat Ç. İzlemiş Olmak Gerekir mi?
Saygı temelinde bir Behzat Ç. yan dizisi. Fakat bir o kadar da Behzat Ç’den bağımsız. Yani Saygı’yı izlemeniz için daha önce Behzat Ç. izlemiş olmanız ya da bilmeniz gerekmez. İki dizinin tek ortak noktası Ercüment Çözer’i barındırıyor olmaları. Ercüment’i de zaten Saygı dizisi çok iyi bir şekilde izleyiciye tanıtıyor.
Saygı 1. Sezon
Sezona Ercüment’in bir güç gösterisi ile başlıyoruz. Aslında bu güç gösterisi sezon sonuna kadar da devam ediyor. Ercüment’in isteyip de yapamadığı bir şey göremiyoruz. Her ne kadar dizi Ercüment ile başlasa da asıl odak noktası olmuyor kendisi. Dizinin asıl üstünde durduğu konu Helen ve Barış oluyor. Helen ve Barış başlarına gelen olaylardan motivasyon alarak kendilerine bir anti-kahraman kimliği oluşturuyorlar. Hukuk sistemine güvenmeyen ikili oluşturdukları bu kimlikle cinayetler işlemeye başlıyorlar. İkilinin hedef aldığı saygısızlar ise sadece onların hedefinde değil. Kendisinden başkasının da saygısızları hedef aldığını gören Ercüment’in ikili ile yollarını kesiştirmesi çok da vakit almıyor. Tabii ki tüm bunlar yaşanırken bir de Ercüment’in arka bahçesinde saygısızları eğittiği bir rehabilitasyon merkezi var. Dizi ilerlerken bir yandan da Ercüment’in saygısız olarak nitelendirdiklerine işkenceye yakın bir ‘’tedavi’’ uygulamasını izliyoruz.
Ercüment’in geçmişine yaptığımız yolculukla aslında onun neden böyle bir insan olduğunu çok iyi anlıyoruz. Her ne kadar spoiler kutucuğu olsa da eğer izlemediyseniz bunu okumanızı tavsiye etmem.
Ercüment Çözer’in gerçek dedesi Adolf Hitler. Bildiğimiz Nazi Almanya’sının kurucusu Adolf Hitler. Ercüment’i yetiştiren Babaannesi onu Nazi kuralları ile yetiştiriyor. Ercüment gerçeği öğrendiği zaman da bugün olduğu insana doğru bir evrimleşme yaşıyor. Bu da karakterle ilgili çoğu sorunun cevabını aslında net bir şekilde veriyor.
Saygı 2. Sezon
İlk sezonu ile Helen ve Barışa odaklanan Saygı 2. sezonu ile daha Ercüment odaklı oluyor. Sarsılmaz ve yıkılmaz olarak gösterilen Ercüment’i zorlanırken izlemesi tabii ki biraz şaşırtıcı. Rehabilitasyon ve onun insanlarda bıraktığı etki de bu sezonun yapı taşlarını oluşturuyor. Her ne kadar toplumsal olaylara daha fazla girmesini istesem de 2. sezon en az 1. sezon kadar kaliteli bir izlenim sunmayı başarıyor.
Özetle..
Saygı, 2 sezonu ile de muadili olan diğer Türk dizilerinin üstünde bir iş olmuş. Karakter motivasyonları yerinde, olay örgüsü sağlam ve devamlılık hakim. İzleyiciye dizi esnasında kendini sorgulatması da cabası. Oyunculukları hakkında kimsenin şüphesi olmayan Nejat İşler ve Erkan Can’a da Miray Daner ile Boran Kuzum gayet iyi eşlik ediyor. Seyirciye geçmesi gereken tüm duyguları ustalıkla aktarıyorlar. Ayrıca birçok usta oyuncu da dizide boy göstererek seyir zevkini artırıyor. Umarım ileride Saygı gibi daha fazla iş görürüz.
