Skip to content Skip to footer

Sen Yaşamaya Bak İnceleme

“Sen Yaşamaya Bak” filmi 21 Mart itibariyle Netflix üzerinden seyirciler ile buluştu. Başrollerini “Suskunlar” dizisinden tanıdığımız Aslı Enver’in ve “Aşk 101” dizisinden tanıdığımız Kaan Urgancıoğlu’nun paylaştığı film kalplerimizi sızlatıyor. Peki bunu başarılı bir şekilde mi yapıyor? Yoksa klişe bir aşk filmi olmaktan öteye gidemiyor mu? Buyurun sizlere sorunun cevabını açıklayayım.

Klişelerden Kurtulamamış Bir Film

Sizlere filmin hikayesini açıklayarak başlamak istiyorum. Bekar bir anne olan Melisa, yalnızca 5 ay ömrünün kaldığını öğrenir. Daha anaokuluna giden oğlu Can için bir baba adayı bulmak isteyen Melisa, baba adayından da öte ruh eşini bulur. “Sen Yaşamaya Bak” klişe bir hikaye anlatıyor. Bu arada yanlış anlaşılmasın klişeler ile sıkıntım yok. Hatta doğru şekilde kullanılan klişeleri severim. Fakat ben filmi izlerken yeni bir şey izliyormuş gibi hissedemedim. Olay örgüsü, diyaloglar ve hatta karakterlerin kendilerini dahi daha önce izlemiş gibiydim. Bu sebeplerden dolayı yer yer “artık geçelim buraları” diye söylendiğim oldu.

Fena Olmayan Yan Karakterler

Ana karakterlerimizden bahsetmeden önce yan karakterleri aradan çıkaralım. Zaten çok fazla yan karakter yok. Genellikle yaz aşk dizilerinde oynayan Ezgi Senler, bu filmde Fatma karakterini canlandırmış. Ezgi Senler’i, genelde dizi izleyen annemin yanına gittiğim zaman görüyordum. O yüzden normalde ne kadar iyi bir oyuncudur bilemiyorum. Fakat ben o izlediğim kısa aralıklarda kendisini beğeniyordum. Keşke bu filmde de aynısını diyebilseydim. Maalesef biraz fazla yapmacık bir şekilde rol sergilemiş.

Bir diğer yan karakter olan Can’ı ise 9 yaşındaki Mert Ege Ak canlandırmış. İlk defa duyduğunuz bir isim olabilir çünkü Sen Yaşamaya Bak, kendisinin ilk filmi olma gibi bir özelliğe sahip. Bence hem 9 yaşına göre, hem de ilk performansına göre gayet başarılı bir performans sergilemiş. Yer yer yapmacık olmamış mı? Olmuş. Fakat 100 dakika boyunca bir kez bile gözüme batmadı.

Kararsız Bırakan Ana Karakterler

Öncelikle sönük olan ana karakterimizden bahsedelim. Fırat rolünü canlandıran Kaan Urgancıoğlu sınıfta kalan bir performans sergilemiş. Kendisi zaten, bu yazı içerisinde bir çok kez dediğim gibi, klişe bir ana karakter. Neredeyse her aşk filminde bulunan zengin, babası ile arası bozuk, duygusuz gibi gözükse bile duygusal olan karakterlerden birisini daha görüyoruz. Fakat filmin en duygu dolu anlarında bile, bana o duyguyu geçirmeyi başaramıyor.

Filmin gerçek ana karakteri olan Melisa karakterini anlatmazsam olmaz. Biliyorum kendimi biraz fazla tekrar ediyor gibi olacağım ama klişe bir ana karakter ile karşılaşıyoruz. Tabii ki her klişe kötü değildir. Bunu diyorum çünkü Aslı Enver harika bir oyunculuk sergilemiş. Oynadığı karakter daha önce bir çok filmde gördüğümüz karakterlere benzemesine rağmen, Melisa’ya bir ruh katmayı başarmış. Ortaya koyulan bu ruh sayesinde de tamamen yeni bir şey izliyor gibi hissediyorsunuz. Kısaca Aslı Enver, her zaman olduğu gibi, kendisine hayran bıraktırmayı başarıyor.

Özetleyecek Olursak

Başrolünde Aslı Enver olduğunu öğrendiğim an büyük bir umuda girmiştim. Her ne kadar Aslı Enver bütün umutlarımı karşılamış olsa bile filmin geri kalanı büyük hayal kırıklığına uğradım. Beni yanlış anlamayın. Sen Yaşamaya Bak kötü bir film değil. Sadece kendisinden tonla bulabileceğiniz klişe bir film.

Netflix içerisinden belgesel önerileri isterseniz sizi bu yazımıza yönlendirmek isterim. Ayrıca bizleri Twitter hesabımızdan takip ederseniz çok sevinirim. O zaman sevgili okurlar sizler yaşamaya bakın ben de başka bir yazı yazmaya bakayım.

Leave a comment

0.0/5