Skip to content Skip to footer

SON YILLARIN EN İYİ 10 BAĞIMSIZ OYUNU

Oyun sektörü gün geçtikçe büyüyor, aynı zamanda çok daha büyük kitlelere ulaşıyor. Büyük bütçeli oyunlar gibi düşük bütçeli bağımsız oyunlar da ilgi görmeye devam ediyor. Bu yazımızda da size son yıllarda hayatımıza girmiş birbirinden güzel 10 adet bağımsız oyun derledik. O halde hadi gelin listemize başlayalım.

SUPERHOT

Oyunlar için çok zamanınız yok ama çıtır çerez bir oyun olsa fena olmaz mı? O zaman doğru adrestesiniz diyebilirim. Oyunumuzun temel mekaniği zaman. Oyunda zamanın kontrolü tamamen size bağlı. Eğer hareket ederseniz zaman akar, etmezseniz durur. Yani oyundaki zamanı klavyedeki parmaklarımız kontrol ediyor. FPS’e yeni bir bakış açısı getiren oyunumuz çok kısa sürede bitse de her saniyesinde size zevk vermeyi başaran nadir bağımsız yapımlardan.

JOURNEY

Hayatımıza PlayStation 3’e özel olarak giren oyunumuz zamanla PS4, PC ve İOS cihazlarımıza kadar geldi. Sanat tasarımı zirveye oynayan bu oyunumuzun ana odağı isminden de anlaşılacağı üzere bir yolculuk hikayesi. Savaşmak yok, aksiyona girmek yok, derinlemesine anlatılmış bir hikayesi yok. Journey bize sadece arkamıza yaslanıp mükemmel görselliği, sanat tasarımı eşliğinde yolculuğu tamamlamamızı istiyor. Eğer siz de günün stresini atıp rahatlamak istiyorsanız, Journey bağımsız oyunlar arasında sizin için en iyi seçeneklerden birisi.

STARDEW VALLEY

Tek kişinin yaptığı oyunlar her zaman merak uyandırmıştır. Onca tasarım, karakterler, mekânlar, sesler, görseller nasıl tek bir kişi tarafından yapılabiliyor? Çok büyük bir emek ve zaman isteyen bir süreç olduğu kesin. Stardew Valley de tek kişi tarafından geliştirilmiş bir yapım. Eric Barone’un dile kolay gelse de 4 yılda tek başına çıkarttığı güzel mi güzel oyun. Oyunumuzda ölen büyükbabasının çiftliğine yerleşen ismini kendimizin belirlediği bir karakteri yönetiyoruz. Çevre ile etkileşim kurabildiğimiz çiftliğimiz ile ilgilenebildiğimiz üstelik madenlere inebileceğimiz ucu açık yapıda bir oyun. İster arkadaşlarınızla girip beraber eğlenebileceğiniz, ister tek başınıza oynayıp kafa dağıtabileceğiniz bu bağımsız yapımı oynayın, oynattırın. 

HOLLOW KNIGHT

Hollow Knight iki boyutlu bir platform aksiyon oyunu. Böyle anlatınca biraz basit gibi görünebilir ama hiç de öyle değil. Hollow Knight, souls oyunları ile oldukça benzer bir yapıda. Oyunumuzda banklara oturarak kayıt alıyor ve öldüğümüzde en son dinlendiğimiz banktan oyuna başlıyoruz. Öldüğümüzde paramızın tamamını ve ruhlarımızın bir kısmını kaybediyoruz. Ancak öldükten sonra öldüğünüz yere tekrar ulaşarak kaybettiğiniz para ve ruhları geri alabilirsiniz. Ulaşamazsanız da ruhlarınıza ve paranıza güle güle diyebilirsiniz. Görsel ve sanat tasarımı olarak da gözümüzü şenlendiren bu oyunun mükemmel müzikleri, epik boss savaşları ve içerisinde hissettiren atmosferi onu türünün en iyi oyunlarından biri yapıyor.

WHAT REMAINS OF EDITH FINCH

Odağında aksiyon olmayan size bir hikâye anlatma derdinde olan yürüme simülasyonu türünün en iyi temsilcisi diyebileceğimiz oyunumuza göz atalım. Oyunumuz tamamen hikâye üzerine yoğunlaşıyor. Yani gereksiz toplanabilirler, yan görevler, can sıkıcı unsurlar yok. Oyunumuz Edith adlı karakterimizin uzun zaman önce annesi ile terk ettiği eve geri dönüşü ile başlıyor. Gittiğimiz ev Edith’in ailesine yüzyıllarca ev sahipliği yapmış bir malikane. Bu malikanede odaları geziyoruz ve her bir aile ferdinin hikayesini, ona ne olduğunu görerek adım adım kim olduklarını öğreniyoruz. Çok da uzun sürmeyen oyunumuzu en verimli şekilde değerlendirmenin tek yolu kendi gözlerinizle görüp deneyimlemek.  

HADES

Hikâye ile giriş yapalım. Karakterimiz Hades’in oğlu Zagreus. Annesinin gerçek kimliği hakkında yeni bilgiler öğrenen Zagreus, yer altından kaçarak annesini bulmak için yola koyulur. Fakat Hades durumu Zagreus için oldukça zorlaştıracaktır. Oynanıştan da biraz bahset derseniz, oyunumuz bir roguelike, yani öldüğümüzde oyuna en baştan başlıyoruz. Kulağa biraz sıkıcı bir oyun izlenimi yaratabilir fakat tam tersine. Hades bu işleyişi öyle bir şekilde harmanlıyor ki ölmek dert olmaktan çıkıyor. Her baştan başladığımızda karakterler ile girdiğimiz diyaloglar değişiyor, bir önceki kaçış denememiz ile ilgili bize göndermeler yapılıyor. Kısaca silah çeşitliliği, düşman çeşitliliği, atmosferi ve hikayesi ile Hades sizi kendine çeken mutlaka listenizde bulunması gereken bir yapım.

DISCO ELYSIUM

Bir sabah uyandığınızı fakat hiçbir şey hatırlamadığınızı düşünün. Kafanızda bir ses sizinle konuşuyor ve durumunuz hiç de iyi değil. Tabi bu durumu deneyim etmek için başınıza gelmesine gerek yok. Disco Elysium bize bu deneyimi dramatik ve biraz da trajikomik şekilde yansıtıyor. Temelde basit bir hikayesi var gibi duruyor ancak çok farklı yönlere çekilebiliyor. Katil kovalarken kendinizi bir balıkçı köyünde bir olayda bulabiliyorsunuz. Hikâye işlenişi olarak yan hikayelerin çeşitliliği ve sizi nereye götüreceği her seferinde merak konusu olan bu oyunumuzu her RPG oyunu severin deneyim etmesini tavsiye ediyorum. Bununla birlikte oyunun ağır bir İngilizce metin dili olduğunu ve genel oyun işleyişinin diyaloglar üzerinden ilerlediği notunu da eklemeden geçmeyelim. 

CELESTE

God of War’dan Red Dead Redemption 2’ye Marvel’s Spiderman’den A Way Out’a. Bunlarca oyunun arasında bile konuşulan hatta yılın oyunu adayı olarak gösterilen bu oyunu bu kadar iyi yapan neydi peki? Kendini tekrar etmeyen sizi ekrana kilitleyen oynanışı Celeste’i rakiplerinden üstün yapan unsurlardan sadece birisi. Diğer unsurlar ne derseniz müzikler diyebilirim. Oyunumuzun harika mı harika müzikleri sadece dinlememiz için tasarlanmamış, bazı bölümlerde bu müziği platform öğesi olarak görebiliyoruz. Hızlı ve hiç durmayan oynanışı da oyunun keyfini artıran detaylardan birisi. Celeste; müzikleri, bölüm tasarımı, mekanikleri ve hikayesi ile mutlaka deneyimlemeniz gereken bağımsız oyunlardan birisi

THE STANLEY PARABLE

Hikâye sizin için çok mu önemli? Veya seçimlerinizin oyuna etki etmesi hoşunuza mı gidiyor. O zaman The Stanley Parable tam size göre. Bu oyunumuzun ana odağı hikâye ve seçimlerinizin oyuna verdiği yön. Oyunda arka planda bize hikâye anlatarak yön veren bir anlatıcı var ve onun anlatımlarına göre ilerliyoruz. Fakat isterseniz anlatıcının söylediği şeylerin tam tersini de yapabilirsiniz. Bu şekilde oyunun size sunduğu deneyim daha farklı ve hoş bir hale bürünüyor. The Stanley Parable hikâye severler ve farklı bir deneyim isteyenlerin mutlaka deneyim etmesi gereken bir yapım.

UNDERTALE

Grafik bir oyun için önemlidir, ama her şey değildir. İşte bunun kanlı canlı örneği Undertale. Âdeta bir romanın içerisindeymişsiniz ama o romanı hem yazan hem okuyan sizmişsiniz gibi düşünün. Yan karakterler sanki bir ana karakter gibi yazılıp işlenmiş. Her türlü duyguyu bize hissettirmeyi başaran, gördüğümüz her karakter ile etkileşime girebildiğimiz, atmosferi ile bizi kendine bağlayan mükemmel bir yapıt. Oyunun kendinden söz ettirmeye değer yönlerinden birisi de oyunu kimseyi öldürmeden bitirebiliyor olmanız. Kendi tercihlerinize, seçimlerinize göre gidişatı değiştirebildiğimiz bu oyunu daha fazla anlatmak için sayfalarca yazı yazmam gerekir. O yüzden okumayı burada bitirin ve gidip bu şaheseri kendiniz deneyimleyin. 

Listemizin sonuna geldik. Yakında daha fazla liste içerikleri ve inceleme yazıları ile görüşmek dileği ile. Eğer ben listeye doymadım diyorsanız. Souls türündeki en iyi oyunlar listemize de göz atmanızı tavsiye ederim. İyi okumalar.

Leave a comment

0.0/5